Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/95 Esas 2021/1207 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/95 Esas 2021/1207 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/95
Karar No : 2021/1207
Karar Tarihi : 11/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/95 Esas 2021/1207 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/95 E.  ,  2021/1207 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanı kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 15.07.2009 tarihinde davalı ...’ye trafik sigortası ile sigortalı, ...’a ait, sürücü ... idaresindeki .... plakalı aracın davacının içinde yolcu olduğu sürücü .... idaresindeki .... plakalı araca çarptığını, meydana gelen kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin malul olacak şekilde yaralandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı tuttuğunu belirterek, tedavi gideri için 4.080,00 TL, geçici işgöremezlik için 200,00 TL, sürekli işgöremezlik için 2.200,00 TL, mesai ücreti kaybı için 1.600,00 TL olmak üzere 8.080,00 TL maddi, 45.894,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki) davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir. 12.12 2012 tarihli dilekçe ile maddi tazminat istemini tedavi gideri için 6.157,76 TL, geçici işgöremezlik için 18.399,29 TL, sürekli işgöremezlik için 261.010,82 TL olmak üzere toplam 285.567,87 TL’ye ıslah etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekilleri, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 267.168,28 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (manevi tazminatı sigorta şirketi dışındaki davalılardan ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Daire’nin sayılı bozma ilamında özetle; “...Davacının trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği"ne göre ve yaralanması nedeniyle davacının tedavi süresince ne kadar süre geçici işgöremezliğine ilişkin de rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davalı ... açısından konusuz kalma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar açısından toplam 78.776,33 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebi bozmaya konu edilmediğinden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle çalışma gücünün azalması ve tedavi giderlerinin kazaya neden olan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, sürücüsü ve işleteninden tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı ...’ın davaya konu olay nedeniyle uğradığı maluliyet oranının tespiti bakımından haricen yabancı devlet kurumundan (Hessen Bakım ve Sosyal Dairesi ....) alınan 24.07.2010 havale tarihli raporuyla, davacının maluliyet oranı %20 olarak tespit edilmiş; mahkeme tarafından bozma öncesi tesis edilen hükümde, bu maluliyet oranına göre hesaplanan maddi tazminata
    karar verilmiştir. Mahkeme hükmünün davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, %20 maluliyet oranına göre tesis edilen hüküm, davalı ... lehine bozulmuş; bozma gereği alınan, ATK 3. İhtisas Dairesi"nin 27.09.2017 tarihli raporunda, davacının maluliyet oranı %13 olarak tespit edilmiştir.
    Oysa, bozma öncesi yapılan yargılamada maddi tazminat hesabına esas kabul edilen %20 maluliyet oranına göre alınan 03.10.2012 tarihli hesap raporunda maluliyet zararı 261.000,00TL olarak belirlenmiş, bozma kapsamında yürütülen yargılamada maddi tazminat hesabı için yeniden alınan 26.02.2018 tarihli raporda maluliyet zararı 208.00,00TL, 03.04.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda ise 215.000,00TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda maluliyet oranı yönünden sadece davalı ... lehine ilk hükmün bozulduğu ve bozma ilamının kapsamı; davacı tarafın ilk hükmü bu yönden temyiz etmediği ve ilk hükme esas alınan 03.10.2012 tarihli hesap raporuna itirazının bulunmadığı; bu nedenle davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, bilirkişiden ek rapor alınarak raporlar arasındaki çelişkileri de giderecek şekilde, %13 maluliyet oranına ve önceki rapor tarihindeki verilere göre hesaplamanın yapılması, daha sonra sigorta şirketi tarafından dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin tazminattan mahsup edilerek varsa eğer davacının bakiye zararına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    3-Kabule göre de; davalı ...’ın bozma ilamı öncesi alınan hesap bilirkişisi raporuna itiraz etmediği ve 25.12.2013 tarihli mahkeme kararını temyiz etmediğinden bu davalı yönünden ilk kararın kesinleştiği ve davacı yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu göz ardı edilerek bozma sonrası mahkeme kararında diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutuması doğru olmamış, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 11/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara