17. Hukuk Dairesi 2020/841 E. , 2021/2454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bismil 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen yerel mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne ilişkin kararın Yargıtayca incelenmesi süresi içinde davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 18/10/2009 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında minibüste yolcu olarak bulunan ... ve ...’nin vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını ve önce minibüsün zorunlu trafik sigortacısına karşı destek tazminatı talepli dava açtıklarını, hükmün en son minibüsün zorunlu taşımacılık sigortası olmadığı için zorunlu trafik sigortası yerine Güvence Hesabına karşı dava açılabileceğinden bahisle Yargıtayca bozulması üzerine yerel mahkemece davanın reddine karar verildiğini ve hükmün Yargıtayca onandığını beyanla, belirsiz alacak olarak muris Ayşan"ın desteğinden mahrum kalan davacı baba Hamdullah için 500,00 TL, anne Mülkiye için 500,00 TL maddi, muris ... desteğinden mahrum davacı eş ... için 500,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı ...’ndan tahsilini talep etmiş, bedel artırım
dilekçesiyle taleplerini davacı ... için 44.214,05 TL, Hamdullah için 46.020,03 TL, ... için 35.504,56 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davasının kabulüne, ölen ... mirasçısı davacı ... yönünden; 44214,05 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ölen ... mirasçısı davacı ... yönünden; 46.020,03 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ölen ... mirasçısı davacı ... yönünden; 35.504,56 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi’nce davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ancak yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç görülmediğinden HMK"nın 353/1-b,2 maddesi gereğince düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Bismil 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/05/2018 tarih ve 2016/405 Esas ve 2018/698 sayılı kararının kaldırılmasına, buna göre; davalı ... hakkında davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder.“
4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının
sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Somut olayda murislerin yolcu olarak bulunduğu minibüsün tek taraflı trafik kazası yapması sonucu davacıların destekleri vefat etmiş, davacılar önce minibüsün zorunlu trafik sigortacısı olan ... Sigorta A.Ş.’ye karşı Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi’nde destek tazminatı talepli dava açmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk hükmün sigorta şirketince temyizi üzerine önce Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29.04.2013 tarih, 2012/9483-2013/8505 sayılı ilamıyla özetle aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunup bulunmadığının araştırılması için hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi araştırılarak poliçenin bulunmadığı anlaşılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün sigorta şirketince temyizi üzerine bu kez Dairemiz’in 8.9.2014 tarih, 2014/11029-2014/11272 sayılı ilamıyla özetle, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasının rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan kişi başına 150.000,00 TL teminat tutarı dahilinde ...’na başvurulabileceği gözetilmek suretiyle ve davacılar yararına hükmolunan maddi tazminat miktarı da bu teminat üzerinde bulunmadığından, davalı zorunlu trafik sigortasına başvurulamayacağı kabul edilerek davanın reddine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamı
doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş ve davacıların temyizi üzerine Dairemiz’in 2.12.2015 tarihli, 2015/15991-2015/13218 sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, hüküm 2.12.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Davacılar Dairemiz’in 8.9.2014 tarih, 2014/11029-2014/11272 sayılı bozma ilamına istinaden bu kez ...’na karşı destek tazminatı talepli olarak Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi’nde işbu davayı açmış, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ...’nın istinaf yoluna başvurması üzerine bölge adliye mahkemesince aracın taşımacılık sigortasının bulunmadığı, ... yönetmeliğine göre Güvence Hesabına başvuru zorunluluğunun olmadığı, trafik sigorta poliçesi bulunması halinde, zararın öncelikle trafik sigortasından karşılanması gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Oysaki yukarıdaki açıklamalar ışığında ve dosyanın geçirmiş olduğu safahat dikkate alındığında minibüsün zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmaması nedeniyle Güvence Hesabına karşı açılan davada yerel mahkemece verilen davanın kabulü kararına karşı bölge adliye mahkemesince istinaf isteminin esastan reddi yerine, yanılgılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 09/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.