Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/829 Esas 2021/2739 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/829 Esas 2021/2739 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/829
Karar No : 2021/2739
Karar Tarihi : 15/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/829 Esas 2021/2739 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/829 E.  ,  2021/2739 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; 17.11.2014 tarihinde davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davacı tarafından davalı ... arasında daha önce Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1664 Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, ancak ön inceleme aşamasındayken maluliyet ve zarar tespiti yapılmadan davalı tarafından gerçek zararın çok altında ödeme teklif edildiğini, davacının ekonomik sıkıntıda olması nedeniyle davalının ibranamenin imzalanması karşılığında ödeme yapılacağını bildirdiğinden teklif edilen cüzi miktarı kabul etmek zorunda kaldığını, ödenen miktar ile gerçek zararı arasında fahiş fark bulunduğunu, ibranamenin 2918 sayılı KTK.nın 111. Maddesine göre iptalini talep ettiğini, ibranamenin makbuz niteliğinde olduğunu, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2015/1664 Esas sayılı dosyada herhangi bir maluliyet oranı tespiti ve herhangi bir zarar hesaplaması yapılmadan karar verilmesine yer olmadığına dair karar ile sonuçlandığını, gerçek zararı ile ödenen miktar arasında nispetsizlik ve fahiş fark olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik
    4.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiş. 24.01.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 201.007,86 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili; kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, "Davanın kabulü ile 201.007,86 TL maddi tazminatın 15.10.2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalının sorumluluğu poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere davalıdan tahsiline" karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf talepleri esastan red edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyasının ilk derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 10.144,54 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara