17. Hukuk Dairesi 2015/13770 E. , 2016/2007 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :..........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, trafik levhalarına uymayarak davacı aracına arkadan çarptığını, kaza nedeni ile aracın hasar gördüğünü ve davacının aracını onarım için serviste olduğu 9 gün boyunca kullanamadığını, hasarın bir kısmının kasko sigortacısı tarafından karşılandığını, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.200,00 TL. değer kaybı ile 1.350,00 TL. kazanç kaybı toplamı 5.550,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davada Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevli olduğunu, kaza yeri ve davalı ikameti olan Karşıyaka Mahkemeleri"nin yetkili olduğunu, davacının kavşağa yaklaşırken yavaşlamak yerine aniden durması nedeniyle kazanın oluştuğunu ve davacının asli kusurlu olduğunu, iddia olunan hasarın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 4.100,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, oluşa uygun olarak düzenlenen kusura ilişkin bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekili ve davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı ile kazanç kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, iş bu davada araç hasarı talep edilmemiş, ancak kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı istenmiştir. Mahkemece benimsenen 30.03.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 3.500,00 TL. değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de , mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
Bu durumda mahkemece, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınması; ya da araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi(makina mühendisi) veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre; davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.