17. Hukuk Dairesi 2020/6509 E. , 2021/2749 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... Ltd. Şti. vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.03.2021 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalı ... İhr. Ltd. Şti. vekili Av. ... geldiler. Davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekilleri, ayrı ayrı açtıkları davalarda, davalı borçlu ... Su Ürünleri Sanayi ve Tic. AŞ, aleyhine takipler yaptıklarını, borçlu şirketin alacaklılardan kal kaçırma amacı ile dava konusu taşınır ve taşınmaz mallarını davalı ... Ltd. Şti"ne devrettiğini, ayrıca anılan şirketin İzmir 16.İcra Müdürlüğünün 2017/1567 sayılı takip dosyasından borçlu şirket hakkında muvaazalı takip yaptıklarını belirterek, davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmişler, davalar arasında irtibat bulunduğu gerekçesi ile mahkemece birleştirilmiştir.
Davalı ... Ltd. Şti. vekili, dava koşullarının somut olayda gerçekleşmediğini, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, taşınır ve taşınmazlarını raiç bedellerinin ödenen alındığını, takibin muvazaalı olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı borçlu şirket, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, ivazlar arasınada bedel farkı olduğu gibi, devredilen taşınır ve taşınmaz mallarını aynı zamanda ticari emtianın önemli bir kısmını oluşturduğundan İİK’nın 280/3. maddesine göre yapılan işlemin işyeri devri niteliğinde olduğu, iptali istenilen takip dosyasındaki 11.936.442,00 TL davalı üçüncü kişinin bir alacağının olmadığı, borçlunun sürelerden feragat ederek takibi kesinleştirmesi ve tüm dosya kapsamı ile ekonomik durumunun elverişli olmadığı anlaşılmasına rağmen takibe konu borç yönünden taahhütte bulunmasının olağan bir durum olmadığı, Uluslararası çapta faaliyette bulunan firma vekili önünde alınan taahhütte son taksit miktarına tüm borç tutarının yazılması gibi fahiş bir hata yapılmasınında olağan kabul edilecek bir durum olmadığı nazara alınarak taraflar arasında takip konusu yapılan İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2017/1567 sayılı dosyasına dayanak bononun muvazaalı olarak düzenlendiği kanaatine varıldığından bahisle, davacı ..., nin açtığı ikinci davanın derdetlik nedeni ile reddine, diğer dava ve davacılarını davasının kabulüne karar verilmiştir. hüküm davalılar ..., ... Su Ürünleri Sanayi Ve Tic A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesinin kabul gerekçesinin yerinde olduğu, ancak, birleşen İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/274 Esas, 2017/330 Karar sayılı dava dosyasında, Seri A-sıra no:26555 sayılı 06.09.2016 tarihli faturaya konu balıklar dava konusu olmadığı halde, söz konusu faturaya konu balıklar yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olmasının, davacı ... Deniz Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin, birleşen İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/274 esas sayılı dosyasında canlı kültür çipura ve levrek balıkları yönünden tasarrufun iptali talep edilmemesine rağmen, birleşen İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/284 esas sayılı dosyası yönünden de kültür çipura ve levrek balıkları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince bu durum sehven gözden kaçılarak, derdestlik nedeniyle, bu balıklara yönelik tasarruf yönünden davanın usulden reddine karar verilmiş olmasının ve tasarrufun
iptali davalarında harcın ve vekalet ücretinin hesaplanmasında; iptale konu tasarrufun değeri ile, takipte istenen alacağın miktarından hangisi az ise, o miktar dikkate alınması gerekirken, ilk derece mahkemesince, daha yüksek olan, davacının dava dilekçesinde dava değeri olarak belirttiği değer üzerinden harç ve vekalet ücreti alınmak suretiyle daha fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmadığı gerekçesi ile mahkemesi hükmünün bu kısımlarının HMK nun 353/1-b.2 maddesi gereğince düzeltilmesi ve yeni hüküm tesis edilmesine karar verilmiş, bu hükümde davalı ... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davalılar arasındaki taşınır ve taşınmaz mal devirlerinin bir kısmında bedel farkı olduğu gibi İİK’nın 280/3 maddesinde belirtilen ticari emtianın önemli bir kısmının devrinin işyeri devri niteliğinde olmasına rağmen yasada aranan devir koşullarının gerçekleştiğinin iddia ve ispat edilememesine, davalı üçüncü kişininin işyeri ruhsat alamının borçlunun hacizleri nedeni ile sağlanamamış olmasının, bu durumun niteliğini değiştirmeyeceğine göre ... Balıkçılık İhracat Ltd. Şti., vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Mahkemece, İzmir 16.İcra Müdürlüğünün 2017/1567 sayılı takip dosyası muvazaalı sayılarak iptal edilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir.
Borçlu 15.02.2017 tarihinde icra müdürlüğüne gelerek takibi kesinleştirmiş ise de, aynı gün borcu taksitle ödeme konusunda taahhütte bulunmuş, bu taahhüdünü yerine getirmediği için alacaklının şikayeti üzerine, İzmir 5.İcra Ceza Mahkemesinin 2017/412 Esas 2017/396 Karar sayılı dosyası ile ceza almış, yine borçlu şirket aynı dosayadan yapılacak bir satışın iptalini istemiş, İzmir 9.İcra Mahkemesinin 2018/182 Esas 2018/218 Karar sayılı ilamı ile bu talebi red edilmiştir. Bu davalar, davalılar arasında bir işbirliğinin aksine çekişmenin olduğunu göstermektedir. Anılan dosayadaki takibe, 14.02.2017 tarihinde, davalılar arasındaki yapılan alışveriş tutarına yakın bir meblağ üzerinden, satın alınan mallar üzerine hacizlerin yapılmaya başladığı tarihte geçilmiştir. Davalı üçüncü kişi ..., satın aldığı malların bedelini ödemiş olmasına rağmen, gelen hacizlerle bu malları kaybetme riski ile karşılaştığı dosya kapsamı ile sabittir. Borçlu ile yaptıkları sözleşmede ve beyanlardan borçlunun yükümlülük altına girdiği de görülmektedir. Daire içtihatlarımıza göre buna göre alınmış senetlerin muvazaalı olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu halde, davalı üçüncü kişinin bedelini ödeyerek satın aldığı malların, borçlunun alacaklıları tarafından haczedilerek
elinden alınması durumunun söz konusu olduğu bir halde aralarındaki alışveriş tutarı üzerinden yaptığı takibin, üçüncü kişinin haklarının koruma amacı ile düzenlenen İİK’283/3-4 maddesi gereğince yapılıp yapılmadığının, İİK 281/1. maddesi gözönünde bulundurularak bu kapsamda muvaazalı olup olmadığının tartışılması gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
3. Tasarrufun iptali davalarında, diğer genel dava koşullarının yanında, borçlunun aciz halinin varlığı, tasarrufun borcun doğmundan sonra gerçekleşmiş olması gibi bir takım özel dava koşullarının da bulunması gerekir.
İlk derece mahkemesi, borcun doğum tarihlerinin saptanması yönünde, tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırdığı inceleme sonucunda aldığı bilirkişi raporunda, davacı ... Deniz Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin alacağının borçluya sattığı taşınmaz maldan kaynaklandığı, satışın 03.11.2016 tarihinde gerçekleştiği ve çeklerin avans olarak alınarak Avans hesabına 20.10.2016 tarihinde kaydedildiği belirlenmiştir. Bu verilerek göre borcun 03.11.2016 tarihinde taşınmazın satıldığı tarihte doğduğunun kabulü gerekir. Anılan davacının, iptalini istediği tasarrufların tarihleri ise, Tuncay Sagun 18 gemisi 29.06.2016, Tuncay Sagun 17 gemisi 29.06.2016, Tuncay Sagun 20 gemisi 28.06.2016, zeytinlik satışı 14.10.2016, 06.09.2016 tarihli ekipman satışı ve iptali istenilen takip dosyası dayanağı bono tanzim tarihi 02.09.2016 olup tamamı 03.11.2016 tarihli tasarruf işleminden önceki tarihlerde gerçekleşmiştir. Bu halde davacı davacı ... Deniz Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından açılan 2017/274 Esas ve 2017/284 Esas sayılı davalar yönünden davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Ltd. Şti., vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine 2 ve 3 nolu benttlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu kararın HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK’373/2 maddesine göre kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesine, dosyanın kararı veren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ... İhr. Ltd. Şti"ye verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Ltd. Şti."ye geri verilmesine, 16/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.