Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/298 Esas 2021/793 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/298 Esas 2021/793 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/298
Karar No : 2021/793
Karar Tarihi : 04/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/298 Esas 2021/793 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2020/298 E.  ,  2021/793 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; davalılardan sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan, davalı ..."ın sevk ve idaresindeki 16 CMN 56 plakalı aracın çarpması sonucu, davacı ..."nın eşi, davacı ..., ..."nın çocuğu, davacı ..."nın kardeşi, diğer davacıların babası olan yaya ..."nın vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davacı ... için 3.000,00 TL, davacı ... ile ... için ayrı ayrı 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... için dava tarihinden, diğer davalılardan ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davacı ... için 75.000,00 TL, davacı ... için 25.000,00 TL, davacı ... için 25.000,00 TL, davacı ... davalı ... ve ..."dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20/04/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı ... için 16.559,12 TL"ye, davacı ... için 2.576,00 TL"ye, davacı ... için 3.263,44 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili, kaza anında davacılar murisinin alkollü olduğunu, kazada davacılar murisinin tam kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı Güneş Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 16.559,12 TL, davacı ... için 2.576,00 TL, davacı ... için 3.263,44 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16/01/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; davacı ..., ... ve ... için ayrı ayrı 500,00 TL ve davacı ... ve ... için ayrı ayrı 250,00 TL manevi tazminatın 16/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin ve davacı ... yönünden manevi tazminat talebinin tamamen reddine, karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Daire’nin 18.09.2018 gün ve 2015/14957 Esas 2018/7920 Karar sayılı ilamı ile “Takdir olunan manevi tazminatın az olduğu ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacı ... yönünden de talebi olmasına rağmen gerekçesiz olarak manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesi ile hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamına göre, manevi tazminata ilişkin davanın ... dışında kalan davacılar yönünden kısmen kabulü ile davacı ... yönünden 4.000,00 TL manevi tazminatın 16/01/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... dan müteselsilen alınarak davacı ... ya verilmesine, davacı ... ve ... yönünden 2.000,00’er TL manevi tazminatın
    16/01/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... dan müteselsilen alınarak davacı ... ve ...’ya verilmesine, davacı ... ... yönünden 1.000,00’er TL manevi tazminatın 16/01/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... dan müteselsilen alınarak davacı ... ve ...’ya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava; trafik kazasında ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi hükmüne göre ölenin yakınlarına da manevi tazminat verilebilir. Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, müteveffa ile davacının yakınlığı da gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları
    çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacı ...’nın kardeşi olan desteğin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve olay tarihindeki paranın alım gücü, göz önünde bulundurularak, davacı ... için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, müteveffanın kardeşi ...’nın uzak akraba oluşu ve kusur durumu gözönüne alınarak manevi tazminat takdirinin uygun olmadığı, gerekçesi ile talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 04/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara