Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2366 Esas 2021/2771 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2366 Esas 2021/2771 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2366
Karar No : 2021/2771
Karar Tarihi : 16/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2366 Esas 2021/2771 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2366 E.  ,  2021/2771 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.03.2021 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalı ... nezdinde kasko sigortalı ... İl Sağlık Müdürlüğü"ne ait ambulansın 29/05/2012 tarihinde karıştığı çift taraflı kazada hasara uğradığını ve pert olduğunu, araç hasarının 42.500,00 TL olarak saptandığını, ancak bunun salt araç hasarı olduğunu, ambulansın teknik donanımının da hasar gördüğünü açıklayarak 156.000,00 TL kasko sigorta alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 39.000,00 TL araç rayiç bedeli, 15.000,00 TL ambulans kasa bedeli, 30.000,00 TL palet bedeli, 70.000,00 TL donanım zararı olma üzere toplam 154.000,00 TL tazminatın 14.06.2012 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2019 tarihinden itibaren 3.200,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davada reddedilen tazminat miktarı 2.000,00 TL olduğundan temyiz eden davacı yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin (isteminin) reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 7.890,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 16/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara