17. Hukuk Dairesi 2020/1799 E. , 2021/2253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi süresi içinde davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin sürücüsü olduğu, trafik sigortası bulunmayan motosikletin sürücüsü iken gerçekleşen tek taraflı kazada öldüğünü açıklayıp ıslah ile artırılan 200.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, toplanan delillere göre davanın kabulü ile davacı ... için 40.038,88 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için 159.961,12 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak açılan davanın reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin meydana gelen kazada öldüğünü açıklayıp destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karar, Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılarak yeniden kurulan hükümde; davacıların murisinin 22/04/2011 tarihinde, %100 kusuru ile geçirmiş olduğu tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiği, desteğin sürücüsü olduğu motosikleti çaldığı, KTK’nin 107. maddesi gereğince, bir motorlu aracın çalınması veya gasp edilmesi halinde çalan veya gasp eden kimsenin işleten gibi sorumlu tutulacağı, olay tarihinde yürürlükteki Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3.j maddesi uyarınca; “Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve KTK’ye göre işletenin sorumlu olmadığı zararlar ile aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin taleplerinin teminat dışında kaldığı, bu nedenle davacıların tazminat talep hakları bulunmadığı gerekçesi ile açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan karar hatalı olup bozmayı gerektirmektedir. Şöyle ki,
Güvence Hesabına başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 14/2-b maddesinde "Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar" düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, ... Yönetmeliği"nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Anılan bu düzenlemeler gereği, davalı ... Hesabının sorumluluğu için, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu bulunduğu halde, bu sigortası yapılmamış olan bir aracın, 3. kişinin zararına sebep olması gerekmektedir.
Şu hallerde Güvence Hesabına başvurulabilecektir: Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasından yararlanma olanağının ortadan kalkmış olması durumunda, kazaya neden olan motorlu aracın kimliği belirsiz ise, kaza sırasında geçerli poliçesi yoksa veya eksikse, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflâs etmişse veya ruhsatı iptal edilmişse, çalınan veya gaspedilen araçlardan dolayı işleten sorumlu tutulamıyorsa, Güvence Hesabına başvurularak olay tarihindeki güvence tutarlarıyla sınırlı olarak tazminat istenebilecektir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 14-2/ç maddesinde; çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada,
Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, kazaya konu aracın trafik sigortasının bulunmadığı ve desteğin bu aracı çaldığından işletenin sorumlu olamadığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Yukarıda açıklanan düzenlemelere göre, somut olayda işletenin sorumlu tutulamayacağı ve aracın trafik sigortasının da bulunmadığı dikkate alındığında davacıların zararlarının Güvence Hesabının sorumluluğu kapsamında kaldığı, kaza tarihi itibari ile davacıların 3. kişi olup desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacak olması gözetildiğinde, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi ile işin esasına girilerek davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek üzere Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 25/02/2020 tarih, 2019/328-2020/385 sayılı kararının BOZULMASINA, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 04/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.