Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4428 Esas 2020/1493 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4428 Esas 2020/1493 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/4428
Karar No : 2020/1493
Karar Tarihi : 05/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4428 Esas 2020/1493 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/4428 E.  ,  2020/1493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 01/06/2011 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısı olan aracın, müvekkili ... kullanımında diğer müvekkilinin de yolcu olduğu araca arkadan tam kusurlu olarak çarpmak sureti ile maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini belirterek, müvekkili ... araç zararı olarak 5.000,00 TL ve müvekkili ... yaralanması ve sakatlanması nedeni ile oluşan manevi zarar namı ile 50.000,00 TL"nin ve sakatlanma nedeni ile oluşan hayatta kazanma güç kaybı ve iyileşme sürecinde hiç çalışmaması nedeni ile oluşan zarar namı ile 5.000,00 TL"nin 01/06/2011 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkili ... yaralanması nedeni ile oluşan manevi zarar namı ile 50.000,00 TL"nin ve sakatlanma nedeni ile oluşan hayatta kazanma güç kaybı ve iyileşme sürecinde hiç çalışamaması nedeni ile oluşan zarar namı ile 3.000,00 TL"nin 01/06/2011 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte, tüm taleplere ilişkin fazlaya dair hakların saklı tutulması ve sigorta şirketi poliçesi kapsamında manevi tazminattan sorumlu olmadığını beyanla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamı dışında olduğunu, maluliyet
    oranlarının ve kusur durumlarının tespit edilerek müvekkiline sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda bilirkişi kanalıyla maddi tazminat miktarının hesaplanması gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ... vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, davacı ..."ın ... plaka sayılı araç ile alakalı maddi tazminat talebinin reddine, iş gücü kaybı nedeniyle uğradığı zararla alakalı maddi tazminat talepleri yönünden davacı ... için 146,99 TL, davacı ... için 1.941,10 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, sigorta şirketi açısından poliçe limiti kapsamında ve dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, diğer davalı ... açısından kaza tarihi olan 01/06/2011 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacılar ..."ın ve ..."ın manevi tazminat taleplerinin sigorta şirketi açısından reddine, diğer davalı ... açısından kısmen kabulü ile davacı ... için 3.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm; davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2016 yılı için 2.190,00 TL"dir.
    Temyize konu kararda, davacı ... lehine 146,99 TL, davacı ... lehine 1.941,10 TL maddi tazminata hükmedilmiş olup karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceğinden; davacılar lehine hükmedilen maddi tazminatlar yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3-Mahkemece verilen 30/03/2016 tarihli kararın gerekçe başlığı altındaki kısmın 2. paragrafının 4. cümlesinin başlangıcı "Davacı ..."in" şeklinde yazılmış olsa da kararın bütününden, kararın gerekçe kısmının 2. paragrafında davacı ... yönünden değerlendirme yapılıp hüküm kurulduğu anlaşılmakla söz konusu cümlede "..." olarak yazılması maddi hata olarak kabul edilmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin maddi tazminatlara ilişkin temyiz dilekçesinin maddi tazminatlara ilişkin hükümlerin kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının ve davalı ... vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmünün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 0,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı ..."dan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 630,53 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... alınmasına, 05/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara