Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/433 Esas 2021/605 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/433 Esas 2021/605 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/433
Karar No : 2021/605
Karar Tarihi : 03/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/433 Esas 2021/605 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/433 E.  ,  2021/605 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Hükmüne uyulan Dairemizin 04.05.2015 gün, 2013/21302 E.-2015/6452 K. sayılı bozma ilamında; ... mahkemece ilk satışın yapıldığı, Mustafa Gökay"ın davaya dahil olması sağlanarak, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmeli ve delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır," gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava Borçlar Kanunu 19. maddesine dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil davasıdır.
    BK"nun 19. maddesinde anlamını bulan muvazaa, tarafların 3. kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uygun olmayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır şeklinde tanımlanabilir. Tarafların görünüşte yaptıkları işlemle, iradelerinin birleştiği işlem birbirinden farklılık taşıdığı durumlarda muvazaanın söz konusu olduğu kabul edilmelidir. Kural olarak üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle zarara uğradıkları takdirde tek taraflı ve çok taraflı hukuki muamelelerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü
    muvazaalı bir işlem ile üçüncü kişinin zarar görmesi ona karşı işlenmiş bir haksız eşlem niteliğindedir. Ancak, üçüncü kişilerin muvazaalı işlem ile zararı gördüklerinin benimsenebilmesi için onun işlemi yapandan alacağının bulunması ve bulacağın ödenmesini önlemek için muvazaalı işlemin yapılmış olması gerekir.
    Somut olayda davalı borçlu tarafından davacı aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2001/21 E sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı, boşanma talebinin reddine ve Medeni Kanun hükümlerine göre ayrı yaşamalarına karar verildiği, davacı ... ve davalı ...’un 3 yıl ayrı yaşadığı, 3. yılın sonunda davacı ... tarafından .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29.12.2006 da 2006/416 E sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı, davalı ...’un adına kayıtlı “.... Mah, 1693 ada, 9 parselde kayıtlı gayrımenkuldeki 1/2 hissesini 22.06.2006 da davalı ...’a ondan da davalı ...’e devredildiği, söz konusu devrin davacı ile davalının ayrı yaşamalarına karar verildiği dönemde taşınmaz hissesinin davalı borçlunun arkadaşına devredildiğinin anlaşılmış olmasına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara