17. Hukuk Dairesi 2019/34 E. , 2021/2422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı borçlu şirket aleyhine takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazlarını diğer davalılara devrettiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Mahkemenin, görevsizlik kararı, Dairemizin 20.05.2014 tarih 2013/400 Esas 2014/7858 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin görevli olduğu gerekçesi ile bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 333/1.maddesine göre davanın konusuz kalması sebebiyle, davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderinin takdir edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece, tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiği takip konusu çek tarihlerinin tasarruf tarihinden sonra olduğu bu hali ile dava ön koşulu olmadığı
gerekçesi ile yargılama giderlerinden davacıyı sorumlu tutmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamıştır.
Somut olayda, takip konusu çekler 25.08.2012, 29.08.2012, 03.09.2012, 08.09.2012 tarihlerini ihtiva etmekte olup tasarruf 10.08.2012 tarihinde yapılmış ise de davacı vekili, çeklerin borçlu ile olan ticari ilişkiden kaynaklandığını belirterek, 2012 yılı 3.ayından itibaren devam eden mal alışverişine ilişkin faturalar sunmuştur. Ticari hayatta çek vadeli ödeme aracı olarak kullanıldığından, davacı ... borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, borcun doğum tarihinin belirlenmesi, bu ön koşulun varlığının tesbiti halinde davalı üçüncü ve dördüncü kişiler yönünden iptal koşullarının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde kara verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.