Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6426 Esas 2020/781 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6426 Esas 2020/781 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/6426
Karar No : 2020/781
Karar Tarihi : 05/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6426 Esas 2020/781 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/6426 E.  ,  2020/781 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, ... 1.İcra Müdürlüğünün 2012/627 sayılı takip dosyasına konu olan alacağı doğuran olayın 20/09/2007 tarihinde meydana gelen kazada ... plakalı sigortalı araçta yolcu olarak bulunan ve kazada sakatlanan ..."nun uğradığı zararın ödemesi olduğu, araç sürücüsünün ehliyetsiz olması sebebiyle rücu amacıyla başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., aracını satılmak üzere galericiye teslim ettiğini, aracın taksitli olarak satıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle ödenen maddi tazminatın rücuen tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
    Diğer taraftan, KTK 20/d maddesi içeriğine göre araçların satışı noter sözleşmeleri ile mümkündür. Harici satış geçersizdir. Haricen satın alanın menfaati olmadığından sigorta poliçesi tanzim ettiremez.
    Aynı Yasanın 24. maddesi ise, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ibraz edilmeden bir aracın trafiğe tescilinin yapılmayacağını düzenlemiştir. Bir an için araç satışının yasanın aradığı şartlarda gerçekleştiğinin kabul edilmesi halinde dahi K.T.K. 94.maddesi uyarınca gerekli ihbarı sigortacıya yapıp sigorta sözleşmesinin iptali imkanını sigortacıya vermediği sürece, aracı takip eden sigorta poliçesinin geçerli olduğu, malikin sigorta poliçesinin tarafı olmaya ve yükümlülüklerinin devam edeceği Dairemizin istikrar kazanmış uygulamalarındandır.
    Somut olayda ise, davalı aracını 09.07.2007 tarihinde oto satış mukavelesi ile sattığına ilişkin adi yazılı Oto Satış Protokolünü dosyaya ibraz etmek suretiyle, tazminat sorumluluğunun bulunmadığını savunmuş ise de; sigortacıya bu satışı ihbar etmediği ve kaza tarihi itibariyle sigorta poliçesinin iptal edilmediği ve davalının sorumluluğu bulunduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara