Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5915 Esas 2020/888 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5915 Esas 2020/888 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/5915
Karar No : 2020/888
Karar Tarihi : 06/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5915 Esas 2020/888 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/5915 E.  ,  2020/888 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ile asıl davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 05/04/2012 günü sürücü ..."ın, diğer davalının işleteni olduğu otomobil ile seyir halinde iken davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kaza sonucunda davacının ağır derecede yaralandığını, geçici ve sürekli işgücü kaybına uğradığını, maluliyetinin ağırlığı nedeniyle ömür boyu başkalarının bakım ve gözetimine muhtaç hale geldiğini, yol ve tedavi giderleri yapıldığını, davacının kusuru yokken genç yaşında sakat kaldığını, büyük manevi elem ve acı yaşadığını, davacının kaza yaptığı sırada ... Endüstri Meslek Lisesi Metal Bölümü 4.sınıf öğrencisi olduğunu beyanla, 500,00 TL geçici, 500,00 TL sürekli iş gücü kaybı ile 500,00 TL bakıcı yol vs tedavi gideri olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, talep etmiş, birleşen davada davacı vekili, davalı şirkete dava açılmadan önce başvuruda bulunulduğunu, 26/12/2013 tarihinde asıl ve ekleriyle birlikte toplam 138.588,36 TL sürekli işgörmezlik tazminatı ödendiğini, ancak tazminatın usulüne uygun olarak hesaplanmadığını, bakıcı gideri teminatından ödeme yapılmadığını, davacının ibraname imzalanmak zorunda kaldığını beyanla, 500,00 TL geçici, 500,00 TL sürekli işgücü kaybı ile 500,00 TL bakıcı, yol vs. tedavi giderleri olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 25/06/2013 bu kabul edilmez ise kısmi ödeme tarihi olan 26/12/2013 "den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte poliçe limitiyle sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri; asıl ve birleşen davada davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maddi tazminat talebi yönünden birleşen dosyanın davalısı ve iş bu dosyanın davalılarına karşı açılan davanın kabulü ile 2.478,40 TL geçici iş göremezlik, 178.778,83 TL sürekli iş göremezlik ve 2.855,47 TL bakıcı gideri olmak üzere toplamda 184.112,7TL maddi tazminatın davalılar ... ve ... yönünden kaza tarihi olan 05/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; birleşen dosya davalısı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. yönünden ise teminat sınırları dahilinde sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden 103.404,00 TL, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı yönünden ise toplam 5.333,87 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere temerrüt tarihi olan 22/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili, davalılar ... ve ... vekili ile davalı ...Ş vekili tarafından temyiz edilmiş, Daire"nin 04/04/2018 tarih ve 2016/14857 esas 2018/3824 karar sayılı ilamı ile, asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı karar verilmesi gerektiği için bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, tüm dosya kapsamına göre asıl davada, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, 2.478,40 TL geçici iş göremezlik, 178.778,83 TL sürekli iş göremezlik ve 2.855,47 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 184.112,70 TL maddi tazminatın olay tarihi 05/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak asıl ve birleşen dava dosyasında tahsilde tekerrür olmamak üzere davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 05/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davada, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, teminat sınırları dahilinde 103.404,00 TL sürekli iş göremezlik, 5.333,87 TL bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi 22/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak asıl ve birleşen dava dosyasında tahsilde tekerrür olmamak üzere davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile asıl davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    BK."nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Dosya kapsamından, mahkemece davacı ... için 50.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları, davacı da meydana gelen maluliyetin derecesi de gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
    3-Asıl davada davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli olmayıp, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Somut olayda davacı vekili meydana gelen kaza nedeniyle dava dilekçesinde bakıcı gideri talebinde bulunmuş, mahkemece alınan 31.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda bakıcı gideri hesaplanmamış, davacı vekili bu rapora itiraz etmemiş, 14.03.2016 tarihinde alınan ikinci bilirkişi raporunda bakıcı gideri hesaplanmış ve davacı vekili 17.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile bakıcı gideri yönünden de talep artırımında bulunmuştur. Buna göre 31.08.2015 tarihli bilirkişi raporuna davacı vekilinin itiraz etmediği anlaşılmakla, bu rapor tarihindeki veriler esas alınarak bakıcı giderinin hesaplandığı bir rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken, ikinci raporda hesaplanan bakıcı giderine karar verilmesi davalıların aleyhine olmuş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Yine yukarıda açıklanan ilkelere göre, davacı vekili 31.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda geçici ve sürekli iş göremezlik zararı yönünden de yapılan hesaplamaya itiraz etmemiş, 05.10.2015 tarihli beyan dilekçesi ile davanın ilk rapora göre kabulünü talep etmiştir. Dolayısıyla mahkemece, sürekli iş göremezlik zararının ikinci rapor tarihi olan 14.03.2016 tarihindeki veriler esas alınarak hesaplanması ve mahkemece bu miktara karar verilmesi de isabetli değildir.
    4-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
    Somut olayda, davacının motosiklet kullanmakta olduğu, davacının meydana gelen kaza nedeni ile, vücudunda birden fazla kırık olduğu, opere edildiği, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı"nın 13/11/2014 havale tarihli raporunda, davacı ..."a ait tıbbi evrakın incelenmesi sonucunda, genel beden gücünden kayıp oranının % 63 ve kalıcı olduğu, olay tarihli mevcut yaralanmalar nedeniyle, geçici iş göremezlik için öngörülen sürenin 135 gün olduğu, anlaşılmaktadır. Dosyanın incelenmesinde kaza tespit tutanağında davacıda kask bulunmadığı belirtilmiş, mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesince düzenlenmiş olan 19.07.2013 tarihli raporda ve 06.12.2013 tarihli ... Ulaştırma Ana Bilim Dalı Karayolları ve Trafik Öğretim Üyeleri tarafından düzenlenen heyet raporunda davacının kaza sırasında kaskının olmadığı, yaralanmasının kafa travması şeklinde olduğu hususları değerlendirilmiştir. O halde mahkemece bu savunmalar üzerinde durulmalı, tarafların delilleri toplanarak kask takmamasının zararın artmasına neden olup olmadığı irdelenmeli BK’nın 44. maddesi uyarınca tazminattan indirim yapılması gerekip gerekmediği hususunda karar yerinde tartışılıp değerlendirilerek, kabul edilmesi halinde müterafık kusur indirimi yapılması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile asıl davada davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine, 06/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara