Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/378 Esas 2020/348 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/378 Esas 2020/348 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/378
Karar No : 2020/348
Karar Tarihi : 03/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/378 Esas 2020/348 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/378 E.  ,  2020/348 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı şirkete kullandırılan kredi neticesinde alınan 11/12/2013 düzenleme tarihli ve 17/02/2015 vadeli bonolardan dolayı alacaklı olduklarını, alacağın tahsili amacı ile önce icra takibi akabinde haciz yaptıklarını, fakat haczin semeresiz kaldığını, üçüncü kişi davalı bankanın lehine ipotek bulunan Zeytinköy mahallesi, 105 ada, 13 ve 14 parselleri satın aldığını, bankanın işleminin İİK 279 ve 280"inci maddeleri uyarınca iptale tabi olduğunu belirterek, tasarrufların iptali ile ... 3. İcra Müdürlüğünün 2015/1276 dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere taşınmazlar üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı .... vekili; taşınmazlar üzerinde kendileri lehine ipotek olduğunu, yapılan işlemin
    Alacağın tahsili amaçlı olduğunu, taşınmazları rayiç değerinden satın aldıklarını, bankanın borçlu ile iş birliği yaparak alacaklılarına zarar verme kastının olmasının düşünülemeyeceğini, aciz belgesi sunulmadığını ve yine bankalara alacaklarını tahsil ve bu sebeple taşınmaz satışı için 5422, 4743 ve 5569 ayılı yasalarla kolaylıklar getirildiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.
    Davalı-borçlu şirket davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın esastan kabulüne, ... İli, Pamukkale İlçesi, Zeytinköy Mahallesi, 105 ada, 13 ve 14 parsel ve "arsa" vasfıyla kayıtlı taşınmazın, Pamukkale Tapu Müdürlüğünün 16/02/2015 tarih ve 3994 yevmiye numarasıyla davalı(borçlu) ... Tekel Gıda Ürünleri ve İçecek Toptan Satıcıları Birliği Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından davalı (üçüncü kişi) ..."ya yapılan satış (devir/temlik) işleminin muvazaalı olduğunun tespitine ve davacı (alacaklı) Türk ... Bankası A.Ş"nin alacaklı olduğu ... 3. İcra Müdürlüğünün 2015/1276 sayılı icra takip dosyasından doğan alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere, alacağının(asıl alacak ve ferilerinin) tamamını alabilmesine(tahsiline) olanak sayılayacak ölçüde, davacı alacaklıya, dava konusu taşınmazlar üzerinde haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı Vakıfbank vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir.
    İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Somut olayda davalı ...., üzerinde 1. dereceden ve 2. dereceden 1.160.000,00 TL ve 3.000.000,00 TL"lik ipotekleri bulunan taşınmazları, davalı borçlu ... Tek. Gıda. Ürn. ve İç. Top. Sat. Bir. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin kredi borcuna karşılık satın almıştır. Taşınmaz satışı iptal edilse dahi ipotek devam edecek olduğu ipoteklerin muvazaalı kurulduğunu iddia ve ispat edilememesine ve borçlunun muvafakati ile alacağına karşılık devralması mutad ödeme şekli olup; ne gibi bir mal kaçırma olgusu olduğu net olarak ortaya konulamamıştır. İpotek dikkate alındığında taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli bir oransızlık da bulunmamaktadır.
    Bu halde, iptal şartları ispatlanamadığından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu yerel mahkeme kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK 373/1. maddesi gereğince istinaf mahkemesinin esastan red kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...."ya geri verilmesine 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara