Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3499 Esas 2020/290 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3499 Esas 2020/290 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3499
Karar No : 2020/290
Karar Tarihi : 30/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3499 Esas 2020/290 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3499 E.  ,  2020/290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf başvurusunun esastan kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra,dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili;07/04/2014 tarihinde motosiklet ile karşı aracın çarpışması neticesinde, motosiklette yolcu olarak bulunan davacı ..."ın yaralandığını, kazaya karışan aracın ...,... A.Ş tarafından ZMSS poliçesi ile, motosikletin ise ... tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle davacının sağ femur kemiğinde kırık, çeneside kırık, iki dişinde kırık meydana geldiğini, kaza tarihinde açık öğretim öğrencisi olan ve aynı zamanda berberde çalışan davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyetinden kaynaklı maddi zararının 250.000 TL"nin üzerinde olması nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL"nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar
    verilmesini talep etmiş, davacı vekili yargılama aşamasında maddi tazminata ilişkin talebini ... yönünden 65.244,82 TL, ... Sigorta A.Ş yönünden 21.748,27 TL olarak artırmıştır.
    Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile, 21.748,27 TL maddi tazminatın dava açma tarihi olan 02/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı ... Şirketinden, 65.244,82 TL sürekli iş göremezlik tazminatından ise %20 hatır indirim yapılmak suretiyle 52.195,85 TL"nin dava açma tarihi olan 02/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı ... Şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK 353/1-b,2 maddesi uyarınca esastan kabulü ile, Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 30/03/2017 tarih ve 2015/561 E. ve 2017/369 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 21.748,27 TL maddi tazminatın davalı ... Şirketinden, 65.244,82 TL sürekli iş göremezlik tazminatının ise davalı ... Şirketinden dava tarihi olan 02.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
    1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
    Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3.maddesinde de açıkça belirtilmiştir.Bu hükümler yargıda
    açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Eldeki davada davalı ... şirketi vekilince, dava dışı ... "in kullandığı motosiklette yolcu olarak bulunan davacının meydana gelen kaza sonucu yaralanması nedeniyle tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması talep edilmiş ve mahkemece bu talep kabul edilerek tazminattan %20 oranında hatır indirimi uygulanmıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi"nce "Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır.Taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ancak dosya içeriğinden davacının karşılıksız taşındığına, taşıyanın bir çıkarı veya yararı bulunduğuna dair delil veya bilgi bulunmadığı gibi kararda hangi nedenle hatır taşıması indirimi uygulandığına ilişkin bir gerekçe de bulunmamaktadır. Hâkim, tazminattan indirim yapıp yapmamak konusunda takdir hakkına sahip ise de gerekçesini kararında tartışmalı ve nedenlerini göstermelidir. Somut olayda dosya içeriğinden hatır taşıması indirimi yapılmasını gerektiren hiçbir delil ve bilgi bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemenin hatır indirimi yapmak suretiyle hüküm kurması doğru değildir" şeklindeki gerekçe ile istinaf başvurusunun kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına, karar verilmiştir.
    Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda mülga 818 Sayılı BK 43 maddesi(6098 sayılı TBK’nin 51.) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim
    tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır.
    Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması gerekmektedir. Buna göre Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 297. maddesinde açıklanan ilkeler doğrultusunda gerekçelendirilmesi ve kararda, hatır taşıması indirimi uygulanmasının gerekip gerekmediği somut olaya göre (örneğin sürücü işleten yolcu ilişkisi taşımada menfaat var mı yoksa hangi nedenle yok gibi) tartışılarak, kabulü ya da reddine ilişkin denetlenebilir gerekçe gösterilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle, yukarıda açıklanan ilkelere uygun olmayan şekilde gerekçesiz olarak verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...."ne geri verilmesine 30/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara