Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/288 Esas 2020/453 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/288 Esas 2020/453 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/288
Karar No : 2020/453
Karar Tarihi : 19/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/288 Esas 2020/453 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/288 E.  ,  2020/453 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davaya konu ... 27. İcra Müdürlüğünün 2015/10377 sayılı dosyası ve buna bağlı tüm alacakların ... Bankası A.Ş" den müvekkili ... Varlık Yönetim A.Ş."ye temlik edildiğini, şirketin ... Varlık Yönetim A.Ş ile birleştiğini, temlik alınan ... Bankası A.Ş. ile davalı borçlu ... arasında kredi kartı üyelik sözleşmesinden doğan borçtan dolayı; ... 27. İcra 2015/10377 Esas sayılı dosyası ilamsız takibe geçildiğini, davalı borçlunun ... ili, ... İlçesi, ... Mahallesi 95419 Ada 1 Parsel Blok No 55 Kat:1 Bağımsız Bölüm numarası 7"de kayıtlı taşınmazdaki hissesinin tamamını alacaklı müvekkilinden mal kaçırmak amacı ile diğer davalı ..."na devretmiş olduğunu, davalılar arasında yakın akrabalık ilişkisi olduğunu, ayrıca taşınmazın gerçek değeri ile tapuda gösterilen değeri arasında fahiş fark bulunduğunu, tasarrufun iptali şartlarının oluştuğunu belirterek yapılan tasarrufun iptaline ve takip dosyasından İ.İ.K.madde 283/1 gereğince müvekkiline cebri icra isteme yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili 05/02/2016 havale tarihli beyan dilekçesinde; davalılar arasında yakın akrabalık ilişkisi bulunmadığını, taşınmazın 14/12/1992 tarihinden
    16/01/2007 tarihine kadar müvekkilinin annesi ... adına kayıtlı iken annesinin vefatı üzerine diğer mirasçılar tarafından satış sonucunda müvekkiline intikal ettiğini, müvekkilinin diğer davalı ..."ın kendisinden borç istemesi üzerine ..."a yardımcı olmak için 04/08/2008 tarihinde taşınmazı sattığını, davalıya borç olarak verdiği ve evin satışını yaptığında müvekkiline ödemesi gereken parayı da alamadığını, hem parayı alamaması hem de taşınmazın aileden miras kalması ve manevi değerinin bulunması nedeni ile müvekkilinin taşınmazı diğer davalıdan 03/08/2010 tarihinde tekrar satın aldığını, muvazaalı bir satışın söz konusu olmadığını belirterek haksız davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı ise davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davanın kabulü ile ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesinde kain 95419 Ada, 1 Parsel nolu taşınmazın üzerindeki 7 nolu bağımsız bölüm ile ilgili davalı ... tarafından diğer davalıya devrine ilişkin tasarrufun iptaline, iptal edilen taşınmaz yönünden ... 27. İcra Müdürlüğünün 2015/10377 sayılı dosyası yönünden davacının alacak ve ferilerini karşılayacak şekilde cebri icra yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davalar elinde kat"i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re"sen kendiliğinden gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay"ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır.
    Somut olayda, davacı alacaklı, ... 27. İcra Müdürlüğünün 2015/10377 Sayılı dosyasından takip yapmışsa da borçlunun adresinde yapılmış bir haciz olmadığı gibi 04/01/2016 tarihli haciz tutanağının da aciz belgesi niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır. 04/01/2016 tarihli haciz tutanağında, diğer daire sakinlerinden alınan beyanla,
    borçlunun taşınmazı sattığını ve orada artık ikamet etmediğini söz konusu taşınmazda yaşayan kişilerden ibraz edilen elektrik, su vs faturaların da borçluya ait olmadığı görülmüştür. O halde mahkemece, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."na geri verilmesine 19/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara