Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10017 Esas 2016/832 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10017 Esas 2016/832 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2015/10017
Karar No : 2016/832
Karar Tarihi : 25/01/2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10017 Esas 2016/832 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/10017 E.  ,  2016/832 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili, davalılar ... ve ... vekili ile .... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu araçların kusuru nedeniyle yaşanan zincirleme kazada davacı aracının hasar gördüğünü, hasar bedelini kasko sigortacılarından aldıklarını; ancak araçtaki değer kaybı ve tamir süresince aracın kullanılamamasından doğan kazanç kaybının ödenmediğini; davacının gazete dağıtım işi yapan şirketin Kahramanmaraş bayisi olduğunu ve aracın günlük kazancının 350,00 TL. olduğunu, davacı aracının tamirde kaldığı bir aylık süre nedeniyle kazanç kaybı oluştuğunu, (değer kaybından tüm davalılar ile kazanç kaybından sadece araç sahipleri ve sürücüleri sorumlu olmak kaydıyla) 23.000,00 TL. araç değer kaybı ile 10.000,00 TL. kazanç kaybının kaza tarihinden işleyecek reesekont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, olay yeri olan kavşakta trafik ışığı bulunmadığını, kazanın oluşumunda davalı sürücünün kusuru olmadığını, kusurun diğer davalı sürücüsünde olduğunu, kaza tespit tutanağındaki kroki çiziminin doğru yapılmadığını, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı .... vekili, davacı aracındaki tamirin orjinal parçalarla yapılması nedeniyle değer kaybı oluşmayacağını, talebin fahiş olduğunu, sigortaladıkları davalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, kazanın oluşumunda davalı sürücünün kusuru olmadığını, kusurun diğer davalı sürücüsünde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı .... Vekili, davacı talebine konu edilen kazanç kaybı ve değer kaybının teminat kapsamında olmadığını, davacının gerçek zararının talep edilebileceğini, olay tarihinden faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaları da takip etmemiştir.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı ... şirketleri yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile 3.500,00 TL. değer kaybı ve 3.000,00 TL. kazanç kaybı toplamı 6.500,00 TL"nin davalılardan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalılar ... ve ... vekili ile .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı ve kazanç kaybından oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    1-Davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, tarafların kusur oranlarını belirleyen kusur raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı .... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, tarafların kusur oranlarını belirleyen kusur raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin (3 ve 4 nolu) davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin (3., 4 ve 5 nolu) kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Davacı tarafça, iş bu davada araç hasarı talep edilmemiş, ancak kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı istenmiştir. Mahkemece benimsenen 30.04.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 3.500,00 TL. değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
    Bu durumda mahkemece, öncelikli olarak davacı aracını kasko sigorta poliçesi ile sigortalayan şirketten kazaya ilişkin olarak açılan hasar dosyası da getirtilerek; rapor düzenleyen makina mühendisi bilirkişiden ek rapor alınması; ya da araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil, İTÜ ve Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi (makina mühendisi) veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına ve davacı aracı için açılan kasko hasar dosyasına göre; davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, aracın kullanım amacı ve bu nedenle K1 taşıma belgeli oluşu vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre davacının araç değer kaybı talebi yönünden karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    4-Davacı taraf, kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı ile birlikte aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle oluşan kazanç kaybının da tahsilini talep etmiş; davalı taraf, davacının kazanç kaybına uğramayacağı gerekçesiyle talebin reddini savunmuş; mahkemece kazanç kaybı yönünden bilirkişi raporu alınmaksızın, sadece davacı tarafın aracın 1 ay tamirde kaldığı yönündeki beyanı ve ... Şöförler Odası"nın aracın günlük kira bedelinin 95,00-100,00 TL. olacağına ilişkin yazı cevabına göre belirlenen 3.000,00 TL. kazanç kaybı hüküm altına alınmıştır. Davacının kazanç kaybı talebinin incelenmesi kapsamında, aracın kasko şirketindeki hasar dosyasının getirtilmediği, aracın tamirde kaldığı sürenin tespit edilmediği, davacının hasarlanan aracı ile gördüğü iş nedeniyle elde ettiği kazanç miktarının araştırılmadığı görülmüştür. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Bu durumda mahkemece, öncelikle davacı aracı için kasko şirketi nezdinde açılan hasar dosyası ilgili şirketten getirtilmeli, davacı aracının onarım süresi konusunda bilirkişiden görüş alınıp bu süre net şekilde belirlenmeli, davacının kaza tarihi itibariyle aracını kullanmak suretiyle elde ettiği günlük kazanç miktarı davacının bayisi olarak faaliyet gösterdiği ..."den sorulmalıdır. Davacı aracının kullanıldığı iş ve bu iş için aracın K1 taşıma belgeli oluşu da gözetilerek, belirtilen belgeler ile davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması, davacının aracın işletilmesi nedeniyle yaptığı masraflar vs. de düşülmek suretiyle hesaplama yapılması için konusunda uzman makina mühendisi bilirkişiden gerekçeli, denetime açık bilirkişi raporu alınarak kazanç kaybı miktarının net şekilde belirlenmesi gerekirken, belirtilen şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    5-Davacı taraf, davaya konu ettiği trafik kazasından kaynaklanan 23.000,00 TL. araç değer kaybının tüm davalılardan; 10.000,00 TL. kazanç kaybının ise sigorta şirketleri dışında kalan diğer davalılardan tahsilini talep etmiş; mahkemece, davalı ... şirketlerinin talep olunan araç değer kaybı ve kazanç kaybından sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın talep ettiği kazanç kaybının, kazadan doğan doğrudan zarar olmadığı ve zorunlu trafik sigortacısı olan davalıların bu zarar kaleminden sorumlu olmadıkları, davacı tarafın da bu zarar kalemi için davalı sigortacılardan talebinin bulunmadığı gözetildiğinde; mahkemece davalı sigortacıların kazanç kaybından sorumlu olmadığı sonucuna ulaşmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
    Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında, zarar veren taraf, kusuru oranında, gerçek zarardan sorumlu olur. Zarar verenin aracını Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalayan sigorta şirketi de zarar veren ile birlikte zarar görenin gerçek zararından sorumludur. Dairemiz"in yerleşik uygulamasına göre; trafik kazasında zarar gören aracın hasarı onarılsa dahi onarımdan sonra aracın piyasa rayiç satış fiyatında düşüklük oluşacağı gerçeği karşısında, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı, gerçek zarar içinde değerlendirilir ve bu zarardan hem zarar veren hem de zorunlu trafik sigortacısı sorumludur. Bu nedenlerle, davalı ... şirketlerinin de araç değer kaybından sorumlu olduğu gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle, belirtilen şekilde hüküm kurulması hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de; davacı taraf, davalı ... şirketlerinden sadece 23.000,00 TL araç değer kaybının tahsilini istediği halde; mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile dava değerinin tamamı olan 33.000,00 TL. üzerinden, davalı ... şirketleri lehine vekalet ücretine hükmolunması hatalı olmuş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin 3, 4 ve 5 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 333,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... ve davacıya geri verilmesine 25.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara