Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/3202 Esas 2021/3314 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/3202 Esas 2021/3314 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2021/3202
Karar No : 2021/3314
Karar Tarihi : 25/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/3202 Esas 2021/3314 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2021/3202 E.  ,  2021/3314 K.

    "İçtihat Metni"


    Asıl ve birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalı ... ve birleşen davada davalılar ... Tur. Taş. Tem. Pet. San. ve Tic. Ltd. Şti, ... Sigorta A.Ş. arasındaki dava hakkında Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 26/09/2017 gün ve 2015/345-2017/341 sayılı hükmün Daire"nin 04/11/2020 gün ve 2020/1627-2020/6549 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde asıl davada davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Asıl dava dosyasında davacı vekili; 06.06.2004 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden kurum iştirakçisi ... çocuklarına yetim aylığı bağlandığını, eşine ise toptan ödeme yapıldığını, kaza sonrası açılan kamu davasında davalının olayda 3/8 oranında kusurlu bulunduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 30.000,00 TL peşin sermaye değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsili, ayrıca 29.09.2004-17.01.2007 tarihleri arası ödenen aylıklar ve faizi olarak 19.627,63 TL ile 21.09.2004-17.01.2007 tarihleri arası ödenen toptan ödeme ve faizi olarak 9.062,98 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Birleşen dava dosyasında davacı vekili; asıl davadaki aynı olaya ilişkin olarak davalı ... Tur. Taş. Tem. Pet. San. ve Tic. Ltd. Şti"nin kaza yapan aracın maliki, diğer davalı ... Sigorta A.Ş."nin sigorta şirketi olduğunu ve zarardan müşterek sorumluluklarının bulunduğunu ileri sürerek aynı tazminatların bu davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davacı vekili ıslah dilekçesiyle talebini 66.808,33 TL"ye çıkartmıştır.
    Asıl ve birleşen dava dosyalarında davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Davanın kısmen kabulü kısmen reddine; 42.199,06 TL"nin dava tarihinden (asıl dava yönünden 29/01/2007, birleşen dava yönünden 13/06/2007) yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemlerinin ise reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili ile asıl dava dosyasında davalı ... vekili ve birleşen dava dosyasında davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz’in 04/11/2020 gün ve 2020/1627-2020/6549 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde asıl davada davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi talebinde bulunulmuştur.
    Dava, Emekli Sandığı iştirakçisi 3. kişinin trafik kazasında ölümü nedeniyle, davacı kurum tarafından ölenin hak sahiplerine ödenen aylık ve peşin sermaye değerinin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan, Emekli Sandığı Kanunu"nun 129. maddesine göre rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Davacının ödemesine dayanak kazanın tarihi olan 06.06.2004 itibariyle yürürlükte bulunan 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri gereği, ölenin, Emekli Sandığı iştirakçilerinden olması halinde, hayatta kalan yakınlarına dul ve yetim maaşı bağlandığı gibi toptan ödeme de yapılmaktadır. Bu dul ve yetim maaşları ile yapılan toptan ödeme, destekten yoksun kalma tazminatı gibi hayatta kalanın şahsına bağlıdır, ölenin terekesine dahil değildir.
    06.03.1978 tarih ve 1978/1 Esas, 1978/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı gereğince, destekten yoksun kalma tazminatının saptanmasında, Emekli Sandığı tarafından bağlanan gelirlerin indirilmemesi gerekir. 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu"nun 129. maddesinde, görevleri içinde veya dışında ölenlerin dul ve yetimlerinin, ölüme sebep olanlar aleyhine açacakları davaları kovuşturmaya, davalılar üçüncü şahıs ise bunu doğrudan doğruya açmaya Sandık yetkili kılınmıştır. Dava sonunda para tazminatı da alınırsa kovuşturma masrafları ile birlikte, dul ve yetim aylıkları bağlanan hallerde bu aylıkların beş yıllığı, toptan ödeme yapılan hallerde de yarısının Sandıkça alınarak, varsa geri kalanının ilgililere ödeneceği öngörülmüştür. Esasen 129. madde zarar verenden tazminatın tamamının alınacağı hükmünü getirmiş ve Emekli Sandığı davaya katılmış veya doğrudan doğruya dava açmış
    olduğu takdirde alınacak tazminatın zarara uğrayanlar ile Sandık arasında nasıl bölüşüleceğini saptamıştır. Bu itibarla, tazminat ödemekle yükümlü olan kişi, bu maddeye dayanarak tazminatın indirilmesini isteyemez. Haksız eylem sonucu ölen kişi, yaşamı süresince çalışmış ve maaşından düzenli olarak belirli bir miktar para kesilerek Sandığa yatırılmıştır. Zarar verenin, bu paradan yararlanması söz konusu olamaz. O halde zarar veren, verdiği zararın tamamını, ölenin hak sahiplerince açılan davada ödemelidir.
    Somut olayda; dava dışı ... trafik kazasında ölmüş olup, ölenin hak sahiplerine davacı kurum tarafından yapılan aylık ve peşin sermaye değeri ödemesi, ölenin hayattayken maaşından Emekli Sandığı tarafından kesilen miktarların karşılığıdır. Yukarıda ifade olunan 1978 tarihli İBK kararı gereği, Emekli Sandığı tarafından bağlanan aylıklar ve peşin sermaye değeri, kendisine aylık ya da gelir bağlanan ölenin hak sahipleri için destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılırken, tazminattan düşülmemektedir. Tüm bu nedenler karşısında, davacı kurumun, ölenin hak sahiplerine bağladığı dul ve yetim aylığı ile peşin sermaye değeri gelirinin, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu gereğince rücua tabi olmadığı, davacının yaptığı ödemeler için davalılara rücu hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin, İçtihadı Birleştirme Kararına da aykırı olarak, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş olup, bu nedenle asıl dava dosyasında davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilerek, Dairemiz onama ilamının bu davalı yönünden ortadan kaldırılması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl dava dosyasında davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 04/11/2020 gün ve 2020/1627-2020/6549 sayılı onama ilamının kaldırılarak asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının yazılı gerekçelerle asıl davada davalı ... yararına BOZULMASINA, tashihi karar ve temyiz peşin harçlarının istek halinde asıl davada davalı ..."e geri verilmesine, 25/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara