Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/2462 Esas 2021/3210 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/2462 Esas 2021/3210 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2021/2462
Karar No : 2021/3210
Karar Tarihi : 24/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/2462 Esas 2021/3210 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2021/2462 E.  ,  2021/3210 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davacılar vekili tarafından yapılan itirazın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 23/10/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden Jandarma Er ... anne ve babası için 75.000,00"er TL olmak üzere 150.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvurunun görev nedeniyle reddine, uyuşmazlığın görevli ve yetkili mahkemece halledilmesine karar verilmiş; karara davacılar tarafından itiraz edilmiştir.
    Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalının itirazının reddine, davacılar vekilinin yaptığı itirazın kabulüyle hakem heyeti kararının kaldırılarak yeniden karar oluşturulmasına, başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulüyle, davacılar için 25.000,00"er TL manevi tazminatın 07/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle
    duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK"nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 2.561,63 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara