Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/2031 Esas 2021/1774 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/2031 Esas 2021/1774 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2021/2031
Karar No : 2021/1774
Karar Tarihi : 23/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/2031 Esas 2021/1774 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2021/2031 E.  ,  2021/1774 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Mahkemenin, davalılardan ..., ... ile ilgili tasarurfun iptaline diğer davalılar yönünden davanın geri alındığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı, Dairemizin 27.05.2013 tarih 2013/3918 Esas ve 2013/7792 Karar sayılı ilamı ile birinci olarak, davanın İİK’nın 283/1. maddesi gereğince bedele dönüştüğünden, üçüncü kişilerin taşınmazı ellerinden çıkardıkları tarihteki değerinin belirlenerek karar verilmesi gerektiği, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediği, ikinci olarak da davalı .... İnş. Dek. Tic. San. Ltd. Şti. hakkındaki davanın atiye terk edilmediği dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğundan bahisle bozulmuş, bozma sonrasında mahkemece birinci bende uyma ikinci bende direnme kararı verilmiş, Hukuk Genel Kurulu 17.11.2020 tarih 2017/17-2635 Esas 2020/906 Karar sayılı ilamı ile direnme kararını bozmuş, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi yönünden dosya Dairemize gönderilmiştir.
    Dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamının bir kısmına uyma kararı verilerek yeniden alınan rapora göre karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
    Davanın 283/1. maddesi gereğince bedele dönüşmesi halinde, dava konusu şeyin üçüncü kişilerin ellerinden çıkardıkları tarihteki değeri ile sınırlı olarak ve takip konusu alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde belirlenen bedelin davacı üçüncü kişilerden tahsili gerekirken, takip konusu alacak ve ferilerinin tasarruf tarihindeki miktarı ile sorumlu tutulması isabetli değildir. Bu davaların amacı alacaklıya, borçlunun üçüncü kişilerle yaptığı, İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde belirtilen iptal koşulları gerçekleşmiş bir tasarrufu kendi alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptalini sağlayarak alacağını tahsil etmektir. Yani alacaklı bu tasarruf olmamış gibi alacağını dava konusu şey üzerinden nasıl tahsil edecek ise o şekilde tahsil imkanı sağlayacaktır. Ancak dava konusu şey alacağın tahsil edileceği tarihten önce üçüncü kişinin elinden çıktığından, sorumluluğu bu tarihteki değeri ile sınırlı olup, alacağın bu tarihteki ulaştığı miktar ile sorumlu değildir.
    Bu nedenlerle, davalılar ... ve ..."ın taşınmazı ellerinden çıkardıkları tarihteki değeri 506.250,00 TL ile ve alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde anılan davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde alacağın 18.10.2006 tarihinde uluştığı miktar ile sorumlu tutulmaları usul ve yasaya uygun olmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara