Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/1183 Esas 2021/1856 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/1183 Esas 2021/1856 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2021/1183
Karar No : 2021/1856
Karar Tarihi : 24/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/1183 Esas 2021/1856 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2021/1183 E.  ,  2021/1856 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."ın da içinde bulunduğu, davalı ... şirketine trafik sigortası ile sigortalı, dava dışı ..."in sevk ve idaresindeki aracın ..."ın sevk ve idaresindeki kamyonla çarpışması sonucu desteğin vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını, Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/192 E. sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporuna göre sürücü ..."in kusur oranının %25 olarak tespit edildiğini, davalıya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, davalının sigortalının kusuru oranında zararı tazminle yükümlü olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için şimdilik 500,00"er TL olmak üzere toplam 3.500,00 TL"nin kaza tarihi olan 08/04/2009"dan itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 01.12.2015 havale tarihli dilekçesinde, maddi tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 125.000,00 TL"ye yükseltmiş, hesaplanan tazminattan kalan miktar yönünden haklarını saklı tutarak bedel artırımı yaptıklarını beyan etmiştir.
    Davalı vekili, sigortalı aracın sürücüsünün kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, müvekkili şirketin trafik sigortası kapsamında sorumluluğunun azami limitle sınırlı olduğunu, dava açılmadan önce müvekkili şirkete başvuru yapılmadığından temerrüdün oluşmadığını, kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile ... için 90.558,00 TL, ... (...) için 884,00 TL, ... için 4.006,00 TL, ... için 7.039,00 TL, ... için 7.039,00 TL, ... için 15.474,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 08/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL"na çıkartılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davacı ... lehine hükmedilen 884,00 TL maddi tazminata dair verilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2-b.maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu
    olduğunun kabulü gerekir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
    Somut olayda, davacı taraf dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığını ispatlayamamış olup bu durumda davalı ... şirketinin dava tarihinde temerrüde düştüğü gözetilerek faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak belirlenmesi gerekirken, hatalı şekilde olay tarihi olarak belirlenmesi doğru görülmemiş; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmeyeceğinden hükmün, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7. maddesi gereğince düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasında faiz başlangıç tarihini belirleyen "olay" ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine "dava" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara