17. Hukuk Dairesi 2020/748 E. , 2021/2302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; 21/09/2006 tarihinde ... sevk ve idaresinde ve davalı şirkete sigortalı olan aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana gelen kazada, murisler ..., ..., ... ve ..."ın hayatlarını kaybettiğini, dava konusu aracın davalı ... Sigorta A.Ş’ye sigortalı olduğunu ve oluşan zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her bir müvekkili için 1.000,00"er TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı ... için 85.910,76 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacılar ... ve ... adına talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine, davacı ... için 73.136,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için 839,85 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için 8.242,31 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için 13.803,11 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için 10.035,37 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Daire’nin 13.12.2017 tarih ve 2015/3526 - 2017/11645 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ..."un destekten yoksun kalma tazminat talebinin kabulü ile 1.000,00 TL"nin dava tarihinden, bakiye 6.436,85 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ..."ın destekten yoksun kalma tazminat talebinin kabulü ile 1.000,00 TL"nin dava tarihinden, bakiye 8.363,00 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı Yazıya Artıran"ın destekten yoksun kalma tazminat talebinin kabulü ile 1.000,00 TL"nin dava tarihinden, bakiye 4.595,00 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-a)Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, dava ve bedel artırım dilekçesinde, davaya ve artırım talebine konu ettiği maddi tazminat için dava tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktara dava tarihinden, artırılan bölüme ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı bakımından; 2918 sayılı KTK"nın 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Mahkeme tarafından, dava dilekçesinde talep edilen bedellere, dava tarihinden faiz işletilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte; artırılan kısım içinde dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde ıslah tarihinden faiz işletilmesi doğru değil bozma sebebi ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nın 370/2.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
b)Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"nin 13/1 maddesinde "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak
kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir" düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise "Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez" düzenlemesine yer verilmiştir.
İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin desteğin vefatı nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı ve AAÜT uyarınca maktu ücretin altında kalmamak üzere vekalet ücreti verilmesi gerekirken yazılı şekilde tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2-a) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan “...1.000,00 TL’nin dava tarihinden, bakiye 6.436,85 TL’nin ıslah tarihinden...” ibaresinin hükümden çıkarılarak, “...7.436,85 TL’nin dava tarihinden...” ibaresinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “...1.000,00 TL’nin dava tarihinden, bakiye 8.363,00 TL’nin ıslah tarihinden...” ibaresinin hükümden çıkarılarak, “...9.363,00 TL’nin dava tarihinden...” ibaresinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan “...1.000,00 TL’nin dava tarihinden, bakiye 4.595,00 TL’nin ıslah tarihinden...” ibaresinin hükümden çıkarılarak, “...5.595,00 TL’nin dava tarihinden...” ibaresinin yazılmasına, (2-b) nolu bentte açıklanan nedenlere davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 7.bendinde yer alan “...2.725,00... TL” ibaresinden önce gelmek üzere “...her bir davacı için ayrı ayrı...” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 04/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.