Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/3989 Esas 2021/2705 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/3989 Esas 2021/2705 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/3989
Karar No : 2021/2705
Karar Tarihi : 15/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/3989 Esas 2021/2705 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/3989 E.  ,  2021/2705 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 02.02.2021 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... ve davalı ... ve davalı ... ve arkadaşları vekili Av. ... ve davalı ... ve arkadaşları vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili davalılardan ...’in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait olan taşınmazları eşi ve çocukları olan diğer davalılara devrettiğini öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalılardan ... davacıya borcu bulunduğunu, eşi ve çocuklarına söz verdiği için taşınmazları adlarına tescil ettirdiğini beyan etmiş, diğer davalılar davacı ile borçlu davalı arasındaki alacağın muvazaalı olduğunu, taşınmazların yapılmasında kendilerinin de katkısı olduğunu, borçlunun aciz halinde olmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, Dairemizin 13/11/2012 tarih ve 2012/1205 Esas, 2012/12449 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ... ile icra takip borçlusu Mehmet arasında akrabalık ilişkisi bulunduğu, taraflarca borcun kaynağının eski tarihli bir bono olarak gösterildiği, bu itibarla takip konusu alacağın gerçek bir alacak olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının gerçek bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiğine göre davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirecek nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6. bendindeki “Reddedilen miktara göre vekille temsil edilen davalılar yararına takdir edilen 18.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine” ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine “3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekille temsil edilen davalılara verilmesine” ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara