Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/350 Esas 2021/2799 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/350 Esas 2021/2799 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/350
Karar No : 2021/2799
Karar Tarihi : 16/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/350 Esas 2021/2799 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/350 E.  ,  2021/2799 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.03.2021 Çarşamba günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı ve iflas idare memurlarından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalıların sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın davacının yolcu olarak bulunduğu araca tam kusurlu olarak arkadan çarpması sonucu davacının felç kaldığını, iyileşip eski haline dönemeyeceğini, başkalarının bakımına muhtaç olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL manevi, bakıcı gideri ve maluliyet 10.000 TL maddi tazminatın yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 183.434,16 TL bakıcı gideri, 131.530,51 TL maluliyetten kaynaklı zarar olmak üzere toplam 314.964,67 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı ... vekili, ceza dosyası kesinleşmediğinden müvekkiline isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, maluliyet bakımından bilirkişi raporu alınması gerektiğini, davacının maddi tazminat talebine ilişkin belge ve fatura ibraz etmesi gerektiğini, taleplerin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 111.377,00 TL maluliyete ilişkin zararı, 165.090,74 TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 276.468,20 TL nin dava tarihi olan 22/03/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ile davalı ... sigorta A.Ş. iflas idaresinden müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı sigorta şirketi iflas idaresinin poliçe teminat limiti olan 70.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu tutulmasına), davacının manevi tazminat isteminin davalı ... yönünden kısmen kabulü ile; 7.500,00 TL"nin dava tarihi olan 22.03.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan tahsiline, davalı Akdeniz Sigorta A.Ş. iflas idaresi aleyhine açılan manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 43. maddesinde; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; 44. maddesinde ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi, zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
    Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici
    ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
    Mahkemece maddi tazminat yönünden davanın kabulüne manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.05.2017 tarihli 2014/21130 – 2017/5282 sayılı ilamıyla dosyada alınan kusur raporu bulunmadığından bahisle uzman bilirkişi kurulundan kusura ilişkin rapor alınması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan alınan 16/08/2018 tarihli raporda, davalı sürücünün %90 oranında kusurlu olduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı yolcunun ise emniyet kemeri takmadan seyahat etmesi nedeniyle %10 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, ve davalı sürücününü %90 kusur oranına göre hesaplanan tazminat hüküm altına alınmıştır.
    Her ne kadar ATK tarafından düzenlenen kusur raporunda davacının emniyet kemeri takmaması değerlendirilerek kusur oranı belirlenmiş ise de davacının emniyet kemeri takmaması sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilmelidir. Yolculuk yapmaya uygun olmayacak şekilde bulunma halleri bilirkişi tarafından kusur oranı belirlenirken dikkate alınacak hususlar değildir. Oysa mahkemece alınan kusur raporunda davacı, emniyet kemeri takmaması nedeniyle %10 kusurlu bulunmuştur.
    Bu durumda mahkemece, somut olayın özelliğine göre, davacının emniyet kemeri takmadan seyahat etme durumunun hakim tarafından değerlendirilerek ve Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranda müterafik kusur indirimi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine, 16/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara