Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/296 Esas 2021/1589 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/296 Esas 2021/1589 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/296
Karar No : 2021/1589
Karar Tarihi : 18/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/296 Esas 2021/1589 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/296 E.  ,  2021/1589 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili; 24.04.2013 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, müvekkilin maliki olduğu araç ile karıştığı trafik kazası neticesinde aracının hasara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000,00 TL hasar bedeliinin temerrüt tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesinin ilamında, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; hasar ile kaza fotograflarının uyumsuz olduğu, yine davacının yaralamalı trafik kazası olduğu iddiasına rağmen, zabıtaya tutanak tutturmayarak bildirim yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
    Davacı, meydana gelen trafik kazası neticesinde, kazaya neden olan aracın trafik sigortacısından, araçta meydana gelen hasar bedelinin tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ..., yapılan araştırmaları neticesinde kazanın düzmece bir kaza olduğu, daha önceden meydana gelen kaza ile benzer oldukları, aracın zaten hasarlı olduğu savunmasında bulunmuştur.
    Dosya içerisinde 23.02.2015 tarihli makine mühendisinden alınan raporda, hasarın trafik kaza tespit tutanağında anlatılan olayın oluş biçimine göre uygun olduğu kanaatine varıldığı,davacıya ait araç sürücüsünün kusursuz olduğu belirtilmiştir. 24.04.2015 tarihli sigorta eksperi tarafından alınan raporda ise,yaralamalı trafik kazalarında, anlaşmalı tutanak tutulmayacağı ve yaralanmalı kazalarda polis ya da jandarma tarafından tutulması gerektiği, 18.02.2013 tarihli kazası ile 24.04.2013 tarihli kazası oluş şekilleri itibari ile aynı olduğu, olayın mizahsen olup davacının hasar talebinde bulunma hakkı olmayacağı açıklanmıştır. 13.07.2016 tarihli ATK raporunda ise Hazine Müsteşarlığı 28.12.2007 tarihli ve 2007/27 sayılı Kaza Tespit Tutanağı Uygulaması hakkında genelgesinin istisnalar hakkında maddesine Anadolu Sigorta Maddi Hasarlı Trafik Kaza Tespit Tutanağının arka yüzündeki yazıya ve kazaya karışan ... plakalı otomobilin ZMSS Poliçesine göre, trafik kazası ölüm veya yaralanma veya bedeni zarar ile sonuçlanmışsa, taraflar maddi hasarlı trafik kazası tutanağı düzenleyemeceği ve bu tutanağa dayanarak tazminat talebi doğmayacağı, yine davalı ... şirketince yapılan araştırmalar doğrultusunda olayın mizahsen olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
    Dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Bu durumda, önceki kazanın (18.02.2013) hasar dosyası varsa ödeme ile belgeler getirtildikten sonra, eldeki davada meydana gelen kaza ve hasar ile benzer olup olmadıkları, kazanın oluş biçimine göre hasarın meydana gelip gelmeyeceği, İTÜ uzman bilirkişi kurulunca tevdii ile önceki raporlarda irdelenerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara