Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/284 Esas 2020/2719 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/284 Esas 2020/2719 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/284
Karar No : 2020/2719
Karar Tarihi : 05/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/284 Esas 2020/2719 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/284 E.  ,  2020/2719 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, müvekkillerinin miras bırakanı muris ... ’in dava dışı ... A.Ş’den 48 ay geri ödeme koşulu ile tüketici kredisi kullandığını, tüketici kredisinin ödemesini güvence altına almak için davalı şirkete sigorta poliçesi yaptırıldığını, muris ...’in kredi ödemelerinin devamı sırasında 06.02.2015 tarihinde vefat ettiğini, davalı sigorta şirketine başvurularına rağmen sigorta kapsamında olmadığı gerekçesi ile ödeme yapmadığını belirterek müvekkillerinin murisin çekmiş olduğu kredinin bakiye tutarı bakımından borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, tespit davası şartlarının oluşmadığını, korunmaya değer güncel bir yarar olmadığını, yetki ve işbölümü itirazları olduğunu, davanın husumet yokluğu ile reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile muris ... ile davalı arasında imzalanan 5.5.2014 tarihli kredi sözleşmesi nedeni ile kalan bakiye tutarı 36.935,34 TL’lik miktar için davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen dain mürtehin muvafakatinin bulunmadığı ve menfi tespit davası açılma şartlarının oluşmadığına dair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, tüketici kredisinin ödemesini güvence altına almak için yapılan sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat nedeni ile davacıların borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
    Muris ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan sigorta sözleşmesinin "C- Sigorta ve Katılım Bedeli Bilgileri" başlıklı yer alan maddesinde; ""Gerçekleşen risk vefat tam ve daimi maluliyet veya tehlikeli hastalıklardan biri ise riskin gerçekleştiği anda kredi ilk geri ödeme planında yer alan kredi bakiyesi ödenir." hükmü yer almaktadır.
    İlk derece mahkemesince, murisin tedavi evraklarına atıf ile murisin rahatsızlığı tehlikeli hastalık grubundan kabul edilerek bilirkişinin yapmış olduğu hesaplamalar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dosya kapsamındaki tedavi evraklarından muris sigortalının vefat sebebinin aslında kaza sonucunda nükseden ve kalıtsal olarak var olan hemofili hastalığı sebebiyle ameliyat sonrası geçirdiği komplikasyon olduğu açıktır. Taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi "5-Tehlikeli Hastalıklar" başlıklı maddesi uyarınca tehlikeli hastalıklar; "kanser, kalp krizi, koroner arter by-pass ameliyatı, inme, böbrek yetmezliği, ana organ nakli, felç/parableji hastalıkları" olarak tanımlanmış ve tahdidi olarak sıralanmıştır. Dolayısıyla sigortalının vefat nedeni sigorta poliçesi teminatı kapsamında değildir. Bu durumda, mahkemece, davanın reddedilmesi yerine hatalı ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    3-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin dain mürtehin muvafakatinin bulunmadığı ve menfi tespit davası açılma şartlarının oluşmadığına dair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara