Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2644 Esas 2021/3100 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2644 Esas 2021/3100 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2644
Karar No : 2021/3100
Karar Tarihi : 23/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2644 Esas 2021/3100 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2644 E.  ,  2021/3100 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar ... ve ... vekilleri tarafından talep edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17.03.2021 Çarşamba günü davacılar vekili Av. ... ile davalılar ... vekili Av. ..., davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... Planlama İnş. San. Tic. Ltd. Şti vekili Av. ... geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalı borçlu Baysal hakkında takipler yaptıklarını, takiplerin semeresiz kaldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını 27.11.2008 tarihinde davalı ...’a, o da 04.09.2009 tarihinde davalı ...’e, onun da 28.12.2009 tarihinde ... Planlama İnş.
    San. ve Tic. Ltd. Şti."ye şirketinde aynı gün davalı ...’ya devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalılar ..., ..., ... ve iflas idaresi vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın icra dosyalarına konu borçların doğumundan sonra davalı ... tarafından devredildiği, taşınmazın 28.12.2009 tarihinde davalı ..."ın ortağı bulunduğu Tasfiye Halinde ... Planlama İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne yine aynı tarihte bu şirket tarafından da diğer davalı ..."a devredildiği, davalı ...’ın dava konusu taşınmazı devrettikten sonra da taşınmazda oturmaya devam ettiği, taşınmazın devir tarihlerinin yakın oldukları, davalılar İlyas ve Memet’in resmi senetlere göre dava konusu taşınmaz için ödedikleri bedelin rayiç bedelin çok altında kaldığı, davalıların kötüniyetli olarak davacı alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla birlikte hareket ettikleri ve dava konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali koşulları oluştuğu anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, karar ..., ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf mahkemesi de, dava konusu taşınmazın davalı ...’ın maliki olduğu 9 aylık dönemde borçlunun kullanımında olması, anılan döneme ilişkin borçlunun kullanmasını haklı gösterecek kira sözleşmesi gibi bir delil sunulmaması ve borçlunun sattığı taşınmazı kullanmasının hayatın olağan akışına uygun bulunmaması nedeniyle 27.11.2008 tarihli tasarrufun İİK"nun 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu; davalı 4. kişi Memet’in savunmasında, dava konusu taşınmazı kendi alacağının teminatı olarak tapuyu üzerine aldığını daha sonra alacağını tahsil edince ilgili davalının belirttiği kişi üzerine tapuyu devrettiğini beyan ettiğinden borçlu ile arasındaki ticari ilişki nedeniyle İİK"nun 280/1 maddesi kapsamında borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle 04.09.2009 tarihli tasarrufun İİK"nun 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu; davalı 5. kişi müflis ... Plan. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti"ne yapılan 28.12.2009 tarihli tasarruf ise davalı borçlunun
    anılan şirketin ortağı ve yöneticisi olması nedeniyle İİK"nun 280/1 maddesi gereğince iptali gerektiği, davalı 6. kişi ... yönünden ise anılan davalı ve borçlu arasında kira ile ilgili dava dosyasında borçlu Baysal"ın 05.12.2012 tarihli duruşmadaki beyanında dava konusu taşınmazda 2004 yılından beri oturduğunu, İsa"ya Yaşamkent"de altı daire verdiğini, ortaklık yapacağım diye kendisini aldattığını, sunulan kira sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, kiracı olmadığını, kira ödemediğini, davacının vergi dairesine bildirmek amacıyla kira sözleşmesini imzalamasını istediğini, imzalamadığını, dava konusu yerde ortak iş yapacaklarından ve davacıya tapulu daireleri verdiğinden oturmasına muvafakat ettiğini ortaklık bozulunca tahliye davası açtığını söylediği, davalı ... vekilinin de 10.12.2012 tarihli dilekçesinde davalı ..."nın ortağı ve yöneticisi olduğu ... Tic. Ltd. Şti. ile borçlunun ortağı olduğu ... Plan. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında ticari ilişki bulunduğu İsa"nın ortağı ve yetkilisi olduğu şirketin borçlu ... ortağı ve yetkilisi olduğu şirketten 17.12.2011 tanzim 31.10.2012 vadeli 5.900,00 TL"lik senet alacağı bulunduğunu belirterek anılan senedi imza incelemesi olarak delil olarak sunduğundan, bu tasarrufunda İİK"nun 280/1 maddesi gereğince iptale tabi olduğu gerekçesi ile davalılar ..., ... ve ...’in vekillerinin istinaf istemlerinin yerinde olmadığı ancak harç ve vekalet ücretinin yanlış hesaplanmış olması nedeni ile anılan davalılar vekillerinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin kabulü ile harç yönünden hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalılar ..., ... ve ...’in vekilleri, tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına, davalı borçlu ile İsa arasında kira ilişkisinin varlığı, her iki davalı arasında var olan ticari ilişkiler dikkate alındığında, davalı ...’nın borçlunun içinde bulunduğu ekonomik durumu bildiği veya bilmesi gerektiği olgusunu değiştirmeyeceğine,
    davalı ... yönünden ise taşınmazı satın aldıktan sonra borçlunun taşınmazda 9 ay boyunca oturma gerekçesini izah edememiş bulunmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyasının İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalı ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 56.899,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."den alınmasına 23/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara