Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1324 Esas 2021/1875 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1324 Esas 2021/1875 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/1324
Karar No : 2021/1875
Karar Tarihi : 24/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1324 Esas 2021/1875 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/1324 E.  ,  2021/1875 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; 27/02/2013 tarihinde davacıya ait aracın, karıştığı çift taraflı kazada hasarlandığını,aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin hasarın karşılanması için davalıya başvurduğunu, davalının hasar dosyası açtığını, sonucunda müvekkiline 2.111,00 TL ödeme yapıldığını ancak zararın karşılanmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 1.000,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili, 30/06/2014 tarihli talep artırım dilekçesi ile istemini artırarak toplan 9.989,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı davanın reddini talep etmiştir.
    Yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair karar, davacı vekilinin temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 01.11.2017 tarihli ve 2016/18768, 2017/10000 E/K sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Mahkemece uyulan bozma ilamı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 7.889,00 TL"nin 15/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dava KASKO sigortası poliçesine dayalı maddi tazminat davasıdır.
    Mahkemenin, Yargıtay"ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak durumu oluşabilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla; kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
    "Usuli kazanılmış hak" kavramı ise, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ve öğretide kabul görmüş usul hukukunun vazgeçilmez ana temellerinden olup bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve uyulması zorunlu olan hakkı ifade eder.
    Somut olayda; mahkemece, bozmadan önce verilen karar sadece davacı vekilince temyiz edilmiş ve davacı yararına bozulmuştur. Davalı ...
    ilk kararı temyiz etmemiştir. Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında, maddi tazminat miktarını düşürülerek davacı için 7.889,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiş ise de; bozulan ilk karar davalı ... yönünden yönünden usulen kesinleşmiş ve davacı yararına da usulü kazanılmış hak oluşmuştur.
    Şu durumda; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı ...
    yönünden;" hakkında verilen ilk karar kesinleşmiş olduğundan, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına" biçiminde karar verilmesi gerekirken, yeniden icrai nitelikte hüküm kurularak karar verilmesi ve yararına ilk karardakinden daha az tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma sebebine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının ise incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara