Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/12901 Esas 2021/1573 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/12901 Esas 2021/1573 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/12901
Karar No : 2021/1573
Karar Tarihi : 18/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/12901 Esas 2021/1573 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/12901 E.  ,  2021/1573 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi süresi içinde davacılar vekili ile davalılar ... ve... Birlik Tur. İh. Gı. Nak. Ve Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili vekili, müvekkillerinin desteğinin meydana gelen kazada öldüğünü, davalıların ise kazaya karışan karşı aracın işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğunu ve kaza nedeni ile ortaya çıkan zararlardan sorumlu olduklarını açıklayıp maddi tazminat talepleri yönünden, her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 3.000,00 TL cenaze ve defin giderinin, manevi tazminat talepleri yönünden desteğin geride kalan eşi için 100.000,00 TL, çocukları için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini davacı ... için 383.621,46 TL, ... için 23.013,47 TL, ... için 61.598,36 TL, ... için 62.312,79 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    İlk derece mahkemesince, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; hesaplanan tazminatlardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 374.495,95 TL, ... için 14.887,47 TL, ... için 50.575,08 TL, ... için 50.588,55 TL maddi tazminatın; manevi tazminat talepleri yönünden davacı ... için 80.000,00 TL, ..., ... ve ... için ayrı ayrı 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ile davalılar ... ve...Birlik Tur. İh. Gı. Nak. Ve Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesinin hükmü vekalet ücretleri yönünden düzletilerek karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili ile davalılar ... ve...Birlik Tur. İh. Gı. Nak. ve Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalılar ... ve ...Birlik Tur. İh. Gı. Nak. Ve Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazı yönünden yapılan incelemede,
    2-Davacılar vekili, meydana gelen kazada desteğin öldüğünü açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece, desteğin motosiklete koruma başlığı (kask) takmadan taşıt trafiğine çıkarak can güvenliğini tehlikeye düşürmüş olmakla müterafik kusuru olduğu gerekçesi ile hesaplanan tazminatlardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmiştir. Anılan karar hatalı olup bozmayı gerektirmektedir. Şöyle ki;
    Davacıların, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı gözetildiğinde desteğin müterafik kusurunun da evleviyetle davacılara yansıtılamayacağının kabulü gerekir. (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar sayılı, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK"nun 16.01.2013 gün ve 2012/17-1491 esas ve 2013/74 karar sayılı ilamları uyarınca)
    Bu nedenle, desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağına ilişkin düzenlemeler dikkate alındığında, davacıların, destekten yoksun kalma zararının tespitinde desteğin müterafik kusuru oranında tazminattan indirime gidilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Kaldı ki, desteğin müterafik kusurunun varlığına ilişkin tespit de dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun düşmemektedir.
    Somut olayda davacıların desteği, motosiklet ile seyir halinde iken davalı karşı araç otobüsün çarpması ile gerçekleşen kazada ölmüştür.
    Kazaya ilişkin olarak kolluk tarafından tutulan tutanakta kazanın; davalı sürücü ...’ın idaresindeki otobüs ile ışıklı kavşağa kavşağa geldiği sırada ölen sürücü ...’in idaresindeki motosikleti ile kavşaktan karşıya geçerken, davalı sürücünün kavşak içinde yolun sol şeridinde otobüsün ön kısmıyla motosikletin sol orta kısmına çarparak sol şerit üzerinde 35 metre sürüklemesi şeklinde gerçekleştiği belirtilmiştir.
    Kaza sonrası düzenlenen ölü muayene tutanağında, desteğin kafatasının kırık olduğu, kulaktan kan geldiği, dirseklerde sıyrık ve göğüs kostalarında deforme olduğu, göğüste kan toplandığı, ölüm sebebinin künt beden travması, künt kafa travması ve iç kanama olduğu belirtilmiştir.
    Kusura ilişkin alınan raporlar neticesinde mahkemece, davalı sürücünün idaresindeki otobüs ile kırmızı ışıkta durmayarak kavşaktan geçişi sırasında, yeşil ışıkta motosikleti ile geçiş yapan davacıların desteğine çarpması
    ile gerçekleşen kazada davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş, ancak davacıların desteği ...’in idaresindeki motosiklete koruma başlığı (kask) takmadan taşıt trafiğine çıkarak can güvenliğini tehlikeye düşürmüş olmakla zararın artmasına sebep olması nedeni ile %20 oranında müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek tazminatlardan bu oranda indirim yapılmıştır.
    Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur, Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
    Müterafik kusur indirimi, her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda uyuşmazlık, olayın oluş şekline ve ölüm şekline göre desteğin motosiklet ile koruma başlığı (kask) takmadan taşıt trafiğine çıkarak ölümü ile sonuçlanan kazada, müterafik kusurun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Yukarıdaki yasal düzenlemelerde ve içtihatlarda da değinildiği üzere, müterafik kusurun varlığı için zarar görenin kusurlu davranışının zararın sonucuna etki yapmış olması hali aranmaktadır. Eldeki davada olayın oluş şekli, desteğin ölüm sonrası yapılan ölü muayenesinde tespit edilen bulgular, kaza sonrası araçların duruşa geçtiği mesafeler ve desteğin davalının aracının ön camına çarptıktan sonra düştüğü yer gibi tespitler göz önüne alındığında, desteğin kask takmadan trafikte seyretmesinin, kaza sonucu ortaya çıkan kendi ölümünde tek başına etken olmadığı, desteğin, kaza sebebi ile gelişen diğer komplikasyonlar (künt beden travması, iç kanam vs.) nedeni ile de hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır.
    Tüm bu anlatılanlar dikkate alındığında, davaya konu kazada desteğin motosiklete koruma başlığı (kask) takmadan
    taşıt trafiğine çıkmasının desteğin müterafik kusurunu oluşturduğunun kabulü de mümkün değildir.
    Buna göre mahkemece, hesaplanan tazminatlardan müterafik kusur indirimi yapılmaksızın karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Davalılar ... ve ... Birlik Tur. İh. Gı. Nak. Ve Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazı yönünden yapılan incelemede,
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar ve olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların “bir miktar fazla” olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalılar ... ve ...Birlik Tur. İh. Gı. Nak. Ve Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... Birlik Tur. İh. Gı. Nak. Ve Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz ilam örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... ve ... Birlik Tur. İh. Gı. Nak. ve Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti."ne geri verilmesine 18/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara