Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1267 Esas 2021/674 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1267 Esas 2021/674 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/1267
Karar No : 2021/674
Karar Tarihi : 03/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1267 Esas 2021/674 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2020/1267 E.  ,  2021/674 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    BİRLEŞTİRİLEN DAVA
    MAHKEMESİ : Adana 7.Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Davacılar vekili asıl davada; 28/10/2011 tarihinde davalı ... adına kayıtlı, diğer davalı ... ..."in sevk ve idaresindeki aracın radar uygulaması yapan polis noktasında görevli polis memuru olan ..."e çarpması sonucu ..."in hayatını kaybettiğini belirterek davacı eş ..., çocuklar ... ve... için 50.000,00"er TL, davacı anne ... için 30.000,00 TL, kardeşlerini kaybeden davacılar ... için 10.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacılar vekili birleşen davada; davacılar müteveffanın eşi ..., çocukları ... ve ..., annesi ... için söz konusu olay nedeni ile müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını bildirerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartı ile 5.000,00"er TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacılar vekili; 19.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini davacı ... için 131.020,06 TL, davacı ... ... için 16.072,00 TL ve davacı ... için 22.249,48 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davacılar vekili 10/12/2013 tarihli duruşmadaki beyanlarında; birleşen davada davacı ... yönünden maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
    Davalı ... ve ... ... vekili; müteveffanın eşi ve çocukları hariç davacıların davada taraf sıfatlarının olmadığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ve davalının kusur oranının henüz belirlenmediğini bildirerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...Ş. Vekili; sorumluluklarının poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle 10/01/2012 tarihinde davacılardan ..."ya 663,00 TL, ..."a 651,00 TL olmak üzere toplam 1.314,00 TL ödeme ile sorumluluklarının kalmadığını bildirerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, manevi tazminata ilişkin asıl davanın kısmen kabulü ile müteveffa ..."in eşi davacı ... için 12.500,00 TL, çocukları davacılar ... ve...
    için 12.500,00"er TL, annesi olan davacı ... için 12.500,00 TL, kardeşleri davacılar ...için 4.000,00"er TL manevi tazminatın 28/10/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine; maddi tazminata ilişkin birleşen davanın kabulü ile, davacı ... için 131.020,06 TL, davacı ... ... için 16.072,89 TL, davacı ... için 22.249,48 TL"nin gerçek kişi davalılar ... ve ... ... yönünden dava tarihi olan 15/02/2012 tarihinden, davalı ... yönünden rapor tarihi olan 03/01/2012 tarihinden itibaren olmak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacı vekili, ... yönünden açılan 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı davasından feragat ettiğini beyan ettiğinden bu davacı ... yönünden destekten yoksun tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili ile davalılar ... ve ... ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10/10/2016 gün ve 2014/9212 Esas 2016/8746 karar sayılı ilamı ile "kusur konusunda çelişkiyi giderecek rapor alınması gerektiği" gerekçesiyle tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece asıl davada davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile anne ... ... için taktiren 12.500,00 TL, davacı eş ..., çocuklar ... ... ve ... için ayrı ayrı taktiren 12.500,00"er TL manevi tazminatın, kardeşler... için ayrı ayrı 4.000,00"er TL manevi tazminatın davalı ... ve ... ..."den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; birleşen davada davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile (ıslah gözetilerek) davacı ... için 131.020,06 TL"nin, davacı ... yönünden 22.249,48 TL"nin ve davacı ... yönünden 16.072,89 TL"nin davalı ... şirketi yönünden 03/01/2012 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ... ...in maddi tazminat talebi yönünden davanın feragat nedeni ile reddine, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içeriğine, toplanıp değerlendirilen delillere, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, özellikle manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekilinin tüm ve davalı ..."in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkeme tarafından bozmadan önce yürütülen yargılamada hükme esas alınan 04/04/2013 tarihli aktüerya raporunda, destek kusuru gözönüne alınmadan davacı ... için 131.020,06 TL, davacı ... ... için 16.072,00 TL ve davacı ... için 22.249,48 TL destek tazminatı (toplam 169.342,43 TL) hesaplanmış ve mahkemece bu miktar tazminata hükmedilmiştir.
    Karara karşı davacılar vekilince manevi tazminatın az takdir edildiği, davalı vekilince kusur belirlemesinin hatalı olduğu, maddi tazminatın hatalı hesaplandığı ve manevi tazminatın fahiş olduğu yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuş, tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin kusur raporu alınmasına ilişkin temyiz sebepleri kabul edilmiş, hüküm Dairemizce bu yönden davalı taraf lehine bozulmuştur.
    Bozma kapsamında yürütülen yargılamada kusur raporu ve hesap bilirkişisinden aktüerya raporu alınmıştır. Bu aktüerya raporunda tazminat hesabı, rapor tarihindeki güncel verilere (2019 verilerine) göre yapılmış, %20 kusur indirimi sonrası davacı ... için 177.513,46 TL, davacı ... ... için 12.585,46 TL ve davacı ... için 21.640,13 TL destek tazminatı (toplam 211.739,05 TL) hesaplanmış ve ıslahla bağlı kalınarak bozma öncesi raporda belirlenen -kusur indirimi yapılmamış- tazminatlara göre (toplam 169.342,43 TL) karar verilmiştir.
    Oysa davacıların Dairemiz bozma kararından önce alınan 04/04/2013 tarihli hesap raporuna itirazının bulunmadığı, mahkemece bu aktüer hesabına göre karar verildiği, davacıların hükmedilen tazminat yönünden temyizleri olmadığından kararın davacılar yönünden kesinleştiği bozma ilamının kapsamında belirtilen yönler dışında, davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alındığında, bozma öncesi alınan aktüer raporuna göre karar verilmemesi doğru olmamıştır.
    Açıklanan vakalar karşısında mahkemece; bozma öncesindeki kararda hükme esas alınan 04/04/2013 tarihli rapor yönünden davalı taraf lehine oluşan kazanılmış hakkın korunmasını temin etmek üzere, davacılar murisinin Adli Tıp Kurumunun 03/12/2018 tarihli raporu ile belirlenen %20 oranındaki kusuruna isabet eden kısmın, bozma öncesindeki kararda hükme esas alınan 04/04/2013 tarihli raporda hesap edilen tazminattan indirilmesi ile sonuç tazminatın belirlenmesi konusunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm ve davalı ..."in sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 03/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara