Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1160 Esas 2021/1723 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1160 Esas 2021/1723 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/1160
Karar No : 2021/1723
Karar Tarihi : 22/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1160 Esas 2021/1723 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/1160 E.  ,  2021/1723 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, davalının sürücüsü, işleteni ve zorunlu trafik sigorta şirketi olan aracın yaya olan müvekkillerine çarparak maluliyetine neden olduğunu, kazanın davalı tarafın kusurundan meydana geldiğini belirterek, poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile 500,00 TL maddi 4.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 7.891,42.-TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... vekili, aracın 30.09.2009 tarihli Konsinye Araç Teslim Belgesi ve Gaziantep 2. Noterliğinde düzenlenmiş olan 28.09.2009 tarihli araç satış yetkisi veren vekâletname ile birlikte 2. El araç satışı yapan ... Gaziantep Yetkili Satıcısı ... Otomotiv Tekstil San. ve Tic. A.Ş"ne satarak teslim ettiğini, ... 2. El araç satışı yapan şirketin 06.10.2009 tarihinde ..."a 2. el satış protokolü ile sattığını, satılmasından 9 gün sonra 09.10.2009 günü kazanın olduğunu, işleten sıfatlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar, cevap dilekçesi vermemiştir.
    Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın, davalı ... yönünden kabulü ile; bu bağlamda, toplam 7.891,42 TL maddi tazminatın ve 4.500,00 TL manevi tazminatın (toplamda 12.391,42 TL olmak üzere) olay tarihinden (09.11.2009) itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte (bozma öncesi mahkememizce 2011/1077 esas, 2014/508 karar sayılı 23.10.2014 tarihli verilen hükümle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, diğer davalılar hakkında mahkememizce 2011/1077 esas, 2014/508 karar sayılı 23.10.2014 tarihli verilen hüküm, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Dairemizin 05/10/2017 tarih ve 2015/2614 esas 2017/8664 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.
    Bozma ilamında;eldeki veriler ve yukarıdaki bilgiler ışığında, gerekirse ticari defter ve kayıtlar da incelenmek suretiyle KTK "nun 104.maddesi gereğince aracın davalı ... tarafından trafik kazasından önce satılıp satılmadığı, davalının ..."un fiili hakimiyet alanından tamamen çıkıp çıkmadığı yönünde araştırma yapılıp, tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, davalı ...’un, kazaya karışan araca ilişkin olarak satış yetkisi verdiği vekaletnamenin ve araç teslim belgesinin düzenlendiğini iddia ettiği ... Gaziantep Yetkili Satıcısı ... Otomotiv Tekstil San. ve Tic. A.Ş ticari defter ve kayıtları incelenmemiştir.
    Davalı ... vekili, davalının kazaya karışan aracını, kazadan önce aracın 30.09.2009 tarihli Konsinye Araç Teslim Belgesi ve Gaziantep 2. Noterliğinde düzenlenmiş olan 28.09.2009 tarihli araç satış yetkisi veren vekâletname ile birlikte 2. El araç satışı yapan ... Gaziantep Yetkili Satıcısı ... Otomotiv Tekstil San. ve Tic. A.Ş"ne satarak teslim ettiğini, ... 2. El araç satışı yapan şirketin 06.10.2009 tarihinde ..."a 2. el satış
    protokolü ile sattığını, satılmasından 9 gün sonra 09.10.2009 günü kazanın olduğunu, işleten sıfatlarının bulunmadığını, davalının araç işleteni sıfatı bulunmadığını savunmuş; bu hususu ispat bakımından davalının aracın satış ve sigorta poliçelerini düzenletme de dahil her türlü işlemlerini yapabilmesi için kazadan önce (28.09.2009) verdiği vekaletnameyi,sadece kendisinin imzasının bulunduğu konsinye araç teslim belgesini ve daha sonrasında aracın ... tarafından 06.10.2009 tarihinde ... Otomotiv adlı galericilik yapan ...’a, ... tarafından da 08.10.2009 tarihinde ...’a haricen satıldığına ilişkin harici satış sözleşmelerini sunmuştur. Mahkeme tarafından, kaza tarihi itibariyle kayıt maliki olan davalı ...’un işleten sıfatıyla zarardan sorumluluğuna hükmedilmiştir.
    İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK"nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay"ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
    Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan
    kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
    Diğer yandan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 104. maddesi gereğince, motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan kişiler, bu tür araçların gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri amaçla kendisine bırakıldığı durumlarda, aracın fiili hakimiyetlerinde bulunduğu zamanda sebep olduğu zararlardan dolayı işleten gibi sorumludur. Bu madde uyarınca galericinin gerçek işleten malik yerine farazi işleten olarak sorumlu tutulabilmesi için, araç üzerindeki eylemsel egemenliğin kesin biçimde bu yere geçtiğinin ortaya konulması gerekmekte olup, Hukuk Genel Kurulu"nun 06.05.2015 tarih, 2013/17-2197 Esas ve 2015/1302 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, bu eylemsel egemenliğin geçişi de aracın satışı için verilmiş özel vekaletname ve aracın galeriye teslim edildiğine dair yazılı herhangi bir belge ile ispat edilebilecektir.
    Somut olayda; davalı ... tarafından araç satış yetkisini içeren vekaletnamenin kazadan önce verildiği, sonradan düzenlenmesinin mümkün olmadığı, davalının verdiği bu vekaletnamenin kaza yapan araç için verilmiş özel vekaletname olduğu görülmektedir. Anılan hususlar birlikte gözetildiğinde; davalı ...’un işleten sıfatı yönünden mahkemece yapılan değerlendirmeler eksik olmuştur.
    O halde mahkemece; 2. El araç satışı yapan ... Gaziantep Yetkili Satıcısı ... Otomotiv Tekstil San. ve Tic. A.Ş. çalışanı dava dışı ... adlı kişiye davalı tarafından araç satışı için kazadan önce verilen özel vekaletnamenin tarihi ile bu kişinin aracı kazadan önce ... adlı kişiye, ...’un da aynı tarihte ... Otomotiv adlı galericilik yapan ...’a, ... tarafından da ...’a haricen sattığı tarihlerin belirlenerek, 2. El araç
    satışı yapan ... Gaziantep Yetkili Satıcısı ... Otomotiv Tekstil San. ve Tic. A.Ş. ve ... Otomotiv adlı galericilik yapan ...’un ticari defter ve kayıtları da incelenmek, suretiyle davalı ...’un araç işleteni sıfatının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre davalının sorumluluğunun saptanması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 22/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara