Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/11092 Esas 2021/3227 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/11092 Esas 2021/3227 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/11092
Karar No : 2021/3227
Karar Tarihi : 24/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/11092 Esas 2021/3227 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/11092 E.  ,  2021/3227 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 16/07/2018 gün, 2018/E.18779 Esas, 2018/43266 Karar sayılı davanın kısmen kabulüne dair karara ilişkin itiraz hakem heyetinin 18/10/2018 tarih ve 2018/İ.7260 Esas, 2018/İHK-8919 Karar sayılı davacı vekilinin itirazının kısmen kabulüne ilişkin kararının süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    - K A R A R -
    Davacılar vekili 05.03.2018 tarihli Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 07.07.2014 tarihinde davalı tarafından Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalı olan aracın davacıların kızlarına çarpması neticesinde yaya ... vefat ettiğini belirterek 50.000,00"er TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının talebinin kısmen kabulü ile 9.000,00"er TL manevi tazminatın 01.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketinden alınarak davacılara verilmesine, bakiye talebin reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacılar vekilince ve davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine davalının itirazının tümden reddine, davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazının kabulüne karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK"nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, 2014 yılında 29 yaşında iken kusursuz şekilde hayatını kaybeden yaya ... anne ve babası olan davacılar için takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara