Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/991 Esas 2020/2064 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/991 Esas 2020/2064 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/991
Karar No : 2020/2064
Karar Tarihi : 25/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/991 Esas 2020/2064 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/991 E.  ,  2020/2064 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... Traktör Biçerdöver San. ve Tic.Ltd.Şti. ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... Otomativ Zirai Alet Zahire Nak. Besi İnş. Taah. Tic. San. Ltd. Şti., ..., ..., ..., ..., ...
    aralarındaki dava hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.12.2013 gün ve 2003/510-2013/727 sayılı hükmün Dairenin 16.10.2018 gün ve 2016/16979-2018-9101 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin borçlu ... Otomotiv Zirai Alet Zahire Nak. Besi İnş. Taah. Tic. San. Ltd. Şti. ve ..., ..., ... ve ..."dan alacaklı olduğundan haklarında takip yaptıklarını, borçluların davacıdan mal kaçırma amacı ile dava konusu 21 adet taşınmazın diğer yakınları davalılara devrettiklerini bu muvazaalı şatış işlemlerinin iptalini talep etmiştir.
    Mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, dairemizin 16.10.2018 tarih 2016/16979 Esas 2018/9101 karar sayılı ilamı ile davacının sair davalılar ... ve ..."ın tüm temyiz itirazlarının reddine davalı borçlular tarafından ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/530 Esas ve 2007/ 124 Karar sayılı dosyasından davacı alacaklı aleyhine açılan menfi tesbit ve istirdat davası ile eldeki davaya konu alacak ile ilgili olarak açılan 2003/302 Esas sayılı dosyada birleşmiş ve yapılan yargılamada davacı alacaklı ile borçlular arasındaki cari hesap ilişkisinin 1997 den beri devam ettiği, yapılan yargılama sonunda davalı borçluların davasının reddine karar verildiği anlaşıldığı, bu durumda, dava konusu 476-870-726-523-865-528 nolu parsellerin, borcun doğmundan sonra akrabalar arasında yapılan satışlar olduğundan iptali gerektiği, 527 nolu parselin borçlu ..."a ait olan hisseniin 20.08.2001 tarihinde akrabası olan... oğlu ..."a sattığı hissenin iptali gerekmektedir.
    Mahkemenin kabulünün aksine dava konusu 706 nolu parsel, 20.08.2001 tarihinde borçlu ... tarafından ... oğlu ..."a satış yapıldığından bu parselinde iptali gerekir. Öte yandan davalı ... borçlular ile akraba olmakla birlikte borçulardan iki adet taşınmazı 110 ada 3 parsel 3 nolu bağımsız bölüm ve 8101 ada 20 parseli üçüncü kişi sıfatı ile 14.101.2002 tarihinde satın aldıktan sonra, 110 ada 3 paresel 3 nolu bağımsız bölümü 19.06.2003 tarihinde borçlu çocukları ... ve ..."a sattığı bu hali ile yapılan işlemlerinmal kaçırma amacı ile yapıldığı, borçlunun mali durumunu bilidiğinin kabulü gerektiğinden bu iki taşınmaz yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekriken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verildiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
    Dosyanın yeniden yapılan incelenmesi sonunda
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalılar ... ile ... vekilinin borçlunun akrabaları olmaları ve mahkemenin red kararının bozulmuş olması nedeni ile davacı vekilinin ise 810 nolu parselin son maliki Mürsel Yıldırım"ın kötü niyeti ispatlanmadığından aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmiştir.
    2-Borçlu, ... yargılama sırasında 18.05.2007 tarihinde öldüğü ve mirascılarından ... davaya dahil edilmediğinden, anılan şahsın davaya dahilini sağlayarak (HMK"nun 55) taraf teşekkülünü sağlanması yine borçlulardan ... yargılama devam ederken 15.08.2017 tarihinde öldüğü geriye mirasçı olarak ..., ... ve ..."u bıraktığı onlarında mirası red ettikleri anlaşıldığından, konunun miras hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gereklidir. Bu durumda, anılan mirasın reddi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmesi halinde mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesinin sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Açıklanan nedenlerle taraf teşkili sağlanmadan kurulan hüküm isabetli görülmemiştir. Zira mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res"en yapılması gereken işlemlerdendir. Talep üzerine yapılabilirliği bu özelliğini ortadan kaldırmaz. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 27.1.1995 gün ve 1995/13145, 1995/947; HGK"nun 29.1.1975 gün 1682-100 ve 3.7.2002 gün 15/572-577 sayılı kararları aynı doğrultudadır)
    3-Dava konularından 705 parsel, 10.10.2002 tarihinde borçlu ... tarafından davalı ..."e o da 13.06.2013 tarihinde tarihinde davalı ..."e satmış, 324 ada 154 parsel borçlu şirket taarfından davalı ..."e ada ... "ye, 488 ada 40 parsel borçlu ... tarafından davalı ..."e o da ... Kaleli ye satmışır.Yeni sunulan deliller çerçevesinde, davalı ... ve ..., ... ve ..."un akraba ve borçluların mali durumunu bilebilecek şahıslardan olduğu anlaşıldığından bu taşınmaz yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan tarafların karar düzeltme isteklerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... ile davacı vekilinin diğer karar düzeltme isteklerinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteklerinin kabulü ile Dairemizin 16.10.2018 tarihli bozma kararına bu gerekçelerinde eklenerek BOZULMASINA, tashihi karar peşin harcının davacı ile davalılar ... ve ..."a geri verilmesine, 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara