Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6329 Esas 2020/1644 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6329 Esas 2020/1644 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/6329
Karar No : 2020/1644
Karar Tarihi : 18/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6329 Esas 2020/1644 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/6329 E.  ,  2020/1644 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalı borçlu ... Pazarlama Tic. Ltd. Şti. aleyhine takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını alacaklarından mal kaçırmak amacıyla, dava konusu taşınmazını davalı ..."e devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki devir işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiş, asli müdahil ise taşınmazın kendisine ait olduğunu inaç sözleşmesi ile borçlu şirket sonra da ... adına tescil edildiğini belirterek tapunun iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
    Mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı, Dairemizin 11.10.2016 tarih 2014/17056 Esas 2016/8799 Karar sayılı ilamı ile davacıların açtığı davanın İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve İİK’nun 281. maddesine göre basit yargılama usulüne göre bakılacağı, asli müdahil ... vekili ise dava konusu taşınmazların gerçekte müvekkiline ait olduğunu, inanç sözleşmeleri ile önce borçlu şirket adına daha sonra da ... adına geçtiğini, taşınmazların mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tesbiti ile yine müvekkili adına tapuya tescilini istediği bu hali ile asli mühahille ilgili uyuşmazlık inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olduğu, asıl dava olan tasarrufun iptali davası ile asli müdahil tarafından açılan davaların yargılama usulleri ve inceleme merciileri farklı olduğundan her iki uyuşmazlığın birlikte görülmesi mümkün olmadığından, öncelikle, asli müdahil tarafından açılan inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmeli, daha sonra tasarrufun iptali davasında bekletici mesele yapılarak, asli müdahilin davasının sonucuna göre tasarrufun iptali davası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra davanın taraflarca takip edilmemesi nedeni ile HMK"nun 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, yargılama gideri yönünden davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun ipali davasına ilişkindir.
    Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre ilam harcının maktu alanması ve davacıların önceden yatırdıkları fazla harcın iadesine karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda, davacılar yargılamanın başında 181,05 TL peşin harç daha sonra 9.147,35 TL ıslah harcı olarak toplam 9.384,40 TL harç yatırmış olduğundan maktu harcın mahsubu ile bakiye harcın iadesine karar verilmesi gerekirken, ıslah harcının dikkate alınmaması sureti ile eksik harç iadesine karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nın geçiçi 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 3. bendindeki "Peşin alınan 181,05 TL harçtan maktu harç tutarı olan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 136,65 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine," ibaresinin kaldırılarak yerine "Peşin alınan 181,05 TL peşin nisbi harç ve 9.147,35 TL ıslah harcı toplam 9.384,40 TL harçtan maktu harç tutarı olan 44,40 harcın mahsubu ile bakiye 9.284,00 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine" ibaresinin yazılmasına kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara