Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3713 Esas 2020/2420 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3713 Esas 2020/2420 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/3713
Karar No : 2020/2420
Karar Tarihi : 02/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3713 Esas 2020/2420 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/3713 E.  ,  2020/2420 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davaya konu olay tarihi itibariyle plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın davacıya çarptığını, yaralanan davacının maluliyete uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maluliyet tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 04.05.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 22.430,09 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davada İstanbul Mahkemeleri"nin yetkili olduğunu, davalının sorumluluğuna yol açacak biçimde kazanın gerçekleştiğini ispat yükünün davacıda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 22.430,09 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu olaya ilişkin olarak yürütülen ceza soruşturması kapsamında düzenlenen olay yeri görgü tespit tutanağı ve Gaziantep C. Başsavcılığı"nın 2015/60134 Soruşturma sayılı dosyası ile, plakası tespit edilemeyen
    aracın, davacıya çarptığının tespit edildiği gözetildiğinde, davacının yaralanmasının davalının sorumluluğunu gerektiren trafik kazası şeklinde gerçekleştiğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına; davacının maluliyet oranının, olay tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun biçimde belirlendiği uzman bilirkişi heyeti raporunun benimsenmesinde bir isabetsizlik görülmemesine; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla kusur oranlarının belirlenmiş olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
    Türk Ticaret Kanunu"nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    Genel şartların C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
    Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatının kapsamı, poliçe ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlara göre belirlenir. Nitekim Karayolları Trafik Kanunu"nun 90. maddesinde yapılan değişiklikle zorunlu sigortanın kapsamındaki tazminatları belirlemede Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın göz önüne alınması esası getirilmiştir.
    Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekindeki, sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasına dair usullere ilişkin Ek 3 nolu cetvelin 3. maddesinde, "hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu dikkate alınır. Tablonun belirli periyodlarla güncellenmesi halinde tazminat tutarı, kaza tarihi itibariyle güncel versiyona göre hesaplanır" düzenlemesine; 4. maddesinde, "hesaplamalarda, iskonto oranı (teknik faiz), % 1,8 olarak dikkate alınır,
    iskonto oranı gerekli görülen hallerde Hazine Müsteşarlığı tarafından güncellenir" düzenlemesine; 8. maddesinde ise, "tazminat, ax,n formülü ile hesaplanır. Tazminat hesaplanırken Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant formülü esas alınır" düzenlemesine yer verilmiştir.
    14.04.2016 tarihinde kabul edilen ve 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun"un 3. maddesiyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 90. maddesi "Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır" biçiminde değiştirilmiştir. Anılan bu kanun hükmüne göre; kanunun yürürlük tarihinden önceki davalardaki tazminatlar yönünden, Borçlar Kanunu"nun haksız fiile ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekecektir.
    Somut olayda; davacı, cismani zarar ile sonuçlanan kazayı yapan meçhul aracın sebep olduğu zarar nedeniyle, davalı ... Hesabına husumet yöneltmiştir. ..."nın zarardan sorumluluğunun doğduğu kaza ve eldeki davanın açıldığı tarih, KTK"nun 90. maddesinde 14.04.2016 tarihinde yapılan ve 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikten önceki bir tarihtir. Davacının tazminat alacaklarının hesaplandığı ve mahkeme tarafından hükme esas alınan 19.04.2016 tarihli aktüer raporunda, davacının bakiye ömür süresinin TRH 2010 Tablosu"na göre belirlendiği ve % 1,8 teknik faiz de uygulanmadan tazminat hesabının yapıldığı görülmektedir.
    ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (TRH 2010 Tablosu ve % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK"nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlük tarihi ile dava tarihi dikkate alındığında, Dairemiz içtihatlarına göre tazminat hesabı yapılması gerektiğinin gözetilmeyişi doğru değildir.
    Açıklanan hukuki vakıalar karşısında; hükme esas alınan 19.04.2016 tarihli aktüer raporundaki hesaplamaların hatalı olduğu da dikkate alınarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 Esas, 1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosuna göre davacının muhtemel yaşam
    süresinin belirlenmesi; hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için, başka bir aktüerya uzmanından rapor alınıp karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara