Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2674 Esas 2021/2604 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2674 Esas 2021/2604 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/2674
Karar No : 2021/2604
Karar Tarihi : 11/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2674 Esas 2021/2604 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/2674 E.  ,  2021/2604 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili; davalı ile 14/10/2009-14/10/2010 tarihlerini kapsar 11816578/0 nolu Yangın Ticari Sigorta Poliçesi yapıldığını, riziko adresinde 24/01/2010 tarihinde yangın çıktığını, Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/16 D.iş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu verilen bilirkişi raporu ile zararın 621.694,22 TL olarak tespit edildiğini, davalının hasar bedelini ödememesi üzerine Şişli 3. İcra Müdürlüğünün 2010/15141 sayılı dosyasında başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesinin ilamında, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, iş yeri sigorta sözleşmesine dayalı tazminata yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Yangın raporunda, deponun girişinde bulunan elektrik panosunda tesisat bağlantı kablolarının kısa devre yapması ve eriyerek yanıp kağıtları tutuşturması sonucu yangın olayının meydana geldiği tahmin edildiği belirlenmiştir.
    Ekspertiz raporunda, yanan işyerinin incelenmesi sırasında yanan kağıtların nerede ise tamamının balya şeklinde olduğu, kağıtların zemine dik yerleştirildiği ve bu şekilde yanmış olduğu, balyalar arasında boşluklar olduğu, plaka kağıtlar kenarları bozulmaması için yere paralel ve üst üste istiflenmek zorunda olacağı, yanan kağıtların balya şeklinde olması ve yere dik şekilde istiflenmesi nedeniyle bunların preslenmiş atık kağıt olduğu kanaatine varıldığı, ayrıca aynı tipte tonlarca kağıdın bu şekilde istiflenmesi yer kaybı anlamına geleceği için mantığa uygun olmadığı, istiflenme şekli,kalıntılar üzerinde yapılan inceleme sonucunda yanan hurda kağıt miktarının en fazla 80-100 ton olabileceği, büro merdiveni dibinde bulunan küçük 6 kaft bobinin ise 250-300 kg civarı olduğu kanaatine varılmış, emtia hasarı (hurda kağıt) 16.000,00 TL, bina hasarı 198.037,84 TL, toplam 214.037,84 TL zararın olacağı belirlenmiş, davalı ... tarafınca yangın uzmanının hazırladığı raporda ise, yangının elektrik tesisatından kaynaklanmadığı, aynı anda dört yangının birden meydana geldiği, iki teneke tiner kutusunun olay yerinde bulunduğu belirtilmiştir. Davalı ... şirketince yangının kasten çıkarılması nedeni ile ödeme yapılmamıştır.
    6100 sayılı HMK m. 222 “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
    (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
    (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir
    kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
    (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
    (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” düzenlemesini içermektedir.
    Mahkemece alınan kağıt emtia uzmanı, endüstriyel yanıcı ve patlayıcı madde uzmanı,sigorta hukukçusu,mali müşavir bilirkişi heyetince, davalının 2009 ve 2010 yıllarına ait ticari defterlerini süresi içinde açılış tasdiklerini yaptırdığı, 2009 yılına ait ticari defterleri hesap dönemi sonunda süresi içerisinde görülmüştür tasdiki yapıldığı, 2010 yılına ait yevmiye defterinin “görülmüştür” tasdikinin yapılmadığı,davacının 2009 temmuz ayında meydana gelen hasarda ... Sigorta’dan 48.441,00 TL hasar bedeli tahsilatına ilişkin ilgili defterlerinde bir kayda rastlanmadığı ve bu tutarın stoklardan çıkarılmadığı, bilirkişi kurulunda inşaat mühendisi bulunmadığından büyüklük ve depolama alanına ilişkin bir değerlendirme yapılamayacağı ve eksper belirlemesi sonuç itibariyle de forklift alanları ayrıldıktan sonra bakiye kalacak 382 m2"lik depolama alanının kabul edilmesi halinde 100.000 kg üzerinden yapılan hesaplamada muhasebe sorumluluğunun 119.927,90 TL olabileceğine dair rapor sunulmuştur. Tarafların itirazları üzerine alınan ek raporda asıl rapordaki tespitlere ilişkin değiştirilecek herhangi bir hususun bulunmadığı rapor edilmiştir.
    Ek rapora itiraz edilmesi üzerine, mahallinde keşif yapılmak suretiyle depolama uzmanı tarafından hazırlanan 08.05.2013 tarihli raporda, dava konusu alanın toplam 1008 m2 olduğu, genelde kullanılan palet ölçümlerinin 100*120 cm olduğu, bu bağlamda 1008 m2 alana 840 palet sığabileceği her bir paletin üzerine eşyanın kağıt olmasından dolayı rahatlıkla 4 palet daha alabileceği, davaya konu deponun yüksekliği dikkate alındığında 6,5 mt olan yüksekliğe maksimum üst üste 4 palet konulabileceği tespit edildiği, bir paletin ortalama 1.500 kg eşyayı taşıyabileceği, bu bağlamda yapılan hesaplamada 840 palet* 4 sıra *1,500kg = 5.040,00kg eşyanın depolanabileceği sonucuna varıldığı belirlenmiştir.
    Yine anılan rapora itiraz edilmesi üzerine kağıt uzmanı bilirkişisinden alınan 27.02.2015 tarihli raporda, forklift yol alanı hesaplandığında takribi 382 m2 alana depolama yapılabileceği ve 501 ton kağıdın depolamasının mümkün olmadığı, deponun ve yanan kağıtların yanan fotoğrafları incelendiğinde bir takım yanan malzemenin beyaz renkte kül bırakmasından dolayı kağıt ve karton türevi malzeme olabileceği, ayrıca depo dışarısındaki görsellerde büyük oranda siyah küllerden oluştuğu ve bunların teller ile paketlendiği için kırpıntı kağıt olabileceğine ilişkin kanaat belirtmiştir.
    19.01.2017 tarihli ilk rapordaki bilirkişi heyetinden alınan raporda, ekspertiz raporuna eklenmiş fotoğraflarda yanmış yığınlar yanında bir transpalet mevcut olduğu, fakat bu transpalet davacının dava dosyasına eklenmiş olduğu fotoğraftaki transpaletten farklı olduğu, rapordaki transpalet sıradan taşıma işlemlerinde kullanılan manuel tipte çok yüksek mesafelere ulaşamaycak özellikte bir transpalet olduğu, buna göre depolama uzmanı bilirkişisinin hesaplama şekli dikkate alınarak 1376 palet * 3 sıra*750 kg= 3.075.750 kg, davacı şirketin mukavva ve kağıt epolsu olarak kullandığı işyerinde çıkan yangın neticesinde kullanılmaz hale gelmiş olan emtiaların bir gün önceki iş günü piyasa alım fiyatı esas alınarak tespit edilmiş bedelllerine ilişkin verilere göre, 541.520 kg 856.349,30 TL olacağı,depolama alanında 501 ton kağıdın depolamasının mümkün olmadığı, hasarın oluştuğu 24.01.2010 tarihinde davacı yanın 150 ilk mad. Ve malzeme (sotklar) hesabının 621.694,22 TL olduğu, stok ve fatura giriş kayıtları esas alınarak zarar tutarı belirlenmemiş olmakla ticari emtiada, rizikonun gerçeklemesinden bir önceki iş günü piyasa alım fiyatı esas alınarak tespit yapılması gerektiği, dava dosyasında geçen emtianın yangının gerçekleştiği tarihten bir gün öncesi olan 23.01.2010 tarihindeki piyasa rayiçlerine göre değerinin kdv hariç 856.349,30 TL olabileceği belirtimiştir.
    Anılan rapora da itiraz üzerine 06.02.2017 tarihli ek raporda ise, 08/05/2013 tarihli bilirkişi raporunda depolama alanında 5.040.000 kg (5,04 ton) eşyanın depolanabileceği sonucuna varıldığı, fakat bunun alanın aynı tür ürünlerin paletlenmiş halleriyle doldurulduğu düşünülerek deponun kapasitesinin ne kadar olduğunun belirlendiği, emtiaların kroma kağıt, kraft kağıt, fluting kağıt, renkli karton, kroma, baskılı kağıt, sülfit kağıt ve gri bobin kağıt olmak üzere 7 farklı kalem emtia olduğu, bunların palet yada
    bobinler halinde farklı özelliklerde olduğu ve ayrıca bu emtiaların yüklenmesi ve boşaltılması sürecinde depo alanında olması gereken düzenin ve erişim esnasında kullanılacak forklift yada transpalet çalışma payını düşünülerek hesaplama yapılması gerektiği, bu hesaplama yöntemi ve kriterleri dikkate alındığında farklı çeşitlerdeki 501 ton kağıdın depolanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
    İlk Derece ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince davacının iddiası kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Somut olayda davaya konu rizikonun gerçekleştiği depo tamamen yandığına göre davacının zararının hesabında ticari defterleri önemli rol oynamaktadır. Ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için usulüne uygun tutulmuş olmaları ve açılış/kapanış tasdiklerinin yapılması gereklidir. Yasaya uygun tutulmayan defterler sahibi lehine delil teşkil edemeyecek ise de aleyhine delil teşkil edebilecektir.
    Dosya içerisindeki raporlarda; davacının ticari defterlerin kümülatif olarak birbirini teyit etmediği, 2010 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı belirtilmiştır. Buna göre ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil etmese de aleyhine delil teşkil edebileceği açıktır.
    Buna göre yapılacak iş, konusunda uzman mali müşavir, bir kağıt uzmanı ile bir inşaat mühendisinden oluşacak yeni bir heyetten, 21.07.2009 tarihindeki meydana gelen yangın sonucunda davalı ... tarafından oluşturulan hasar dosyasının irdelenerek ne kadar mal stoğunun olduğu, ne kadarının yandığı ve yangından sonra ne kadar mal alımı yapıldığının belirlendikten sonra davacının davaya konu olan yangın öncesinde mal alımı yaptığı dava dışı ... Kağıt Matb.Malz.Ltd.Şti.ile MÇ Amblaj.Tem.Gıd.Turizm Ltd.Şti.’nin defterleri ile davacı şirketin 2009 yılı ve 2010 yılına ait defterleri arasında inceleme yapılarak karşılaştırılması, hangi kağıt türünden ne kadar satın alındığı belirlenmesi,hurda kağıt olup olmadığı ve yine belirlenecek kağıt türlerinin manuel forkliftle deponun fiziki kapasitesine göre ne kadar istifleme yapılacağı belirlenerek, dosya içerisindeki raporları irdeleyen ve çelişkileri giderici, denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün HMK’nın 371. maddesi gereğince BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; HMK‘nın 373/1. maddesi uyarınca, dosyanın İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara