Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2127 Esas 2021/598 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2127 Esas 2021/598 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/2127
Karar No : 2021/598
Karar Tarihi : 03/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2127 Esas 2021/598 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2019/2127 E.  ,  2021/598 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması neticesinde davanın kabulüne ilişkin verilen hükmün süresi içerisinde davalı ...’e velayeten ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Hükmüne uyulan Dairemizin 25.10.2016 gün, 2014/18010 E- 2016/9337 K sayılı ilamında “.... davacının İngiliz vatandaşı olup davalı borçlunun kızı ...’nın eşi olarak nüfus kayıtlarında göründüğü, takip konusu senedin 27.10.2011 tanzim 5.7.2012 vadeli olup borçlunun cezaevine girmesinden sonra 13.5.2013 tarihinde takibe konulduğu, dava konusu taşınmazın senedin vadesinden bir gün sonra 6.7.2012 tarihinde borçlu tarafından 14.8.2012 tarihinde evlendiği eşi...’a satıldığı, 10.7.2012 tarihinde geri alındığı, 9.8.2012 tarihinde tekrar eşi ...’ya geri satıldığı, borçlu tarafından eş...’ın 6.11.2012 tarihinde öldürüldüğü, davalı ... vekili, borçlunun, eşi ...’yu dava konusu taşınmaz için öldürdüğünü belirterek delil olarak ceza dosyasını bildirdiği, davacının borçludan alacaklı olmadığını savunduğu, bu sebeple mahkemece öncelikle nüfus müdürlüğünden davacı ile davalı borçlu arasındaki akrabalığın tespiti amacıyla gerekli kayıtların istenmesi, davacıdan takip konusu alacağa ilişkin temel ilişki konusundaki delillerinin sorularak toplanması banka kayıtları, varsa ticari defter ve kayıt ...gibi belgelerde istenip incelenerek, İstanbul 4.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2012/449 Esas sayılı dava dosyası da incelenip takip konusu alacağın gerçek bir alacak olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ...’e velayeten ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizin bozması gereği, davacının alacağının dayanağı olan 27.10.2011 tanzim 05.07.2012 vade tarihli 200.000,00 TL bedelli senedin neye karşılık düzenlendiğinin davacı vekilinden açıklanması talep edilmiş, davacı vekili tarafından verilen beyan dilekçesinde; davalı borçluya 200.000,00 TL borç verildiği, söz konusu senedin söz konusu borca karşılık düzenlendiği beyan edilerek bu borç ilişkisinin delili olarak da TEB vasıtası ile yapılan EFT makbuzlarını delil olarak göstermiştir.
    Söz konusu EFT makbuzları incelendiğinde; gönderenin davalı borçlunun kızı ...(davacının eşi) olduğu, alıcının da davalı borçlunun oğlu ... olduğu, davalı borçlunun uhdesine gönderilen bir meblağ olmadığı, söz konusu makbuzlarda herhangi bir açıklama olmadığı gibi, EFT tarihlerinin dava konusu alacağın dayanağı olan 27.10.2011 tarihli senetten çok sonra 06.11.2012 ve 14.08.2013 tarihli olduğu anlaşılmıştır. Alacağın dayanağı 27.10.2011 tanzim tarihli bono olup, bu bononun düzenlendiği tarihten öncesine ait davacı ile davalı borçlu arasında bir borç ilişkisinin kanıtlanamamasına davacının gerçek bir alacağının bulunmadığının kabulü gerekmesine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."e velayeten ... vekilinin, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e velayeten ..."e geri verilmesine, 03/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara