Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/814 Esas 2020/2412 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/814 Esas 2020/2412 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/814
Karar No : 2020/2412
Karar Tarihi : 02/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/814 Esas 2020/2412 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/814 E.  ,  2020/2412 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucu, araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralanıp % 32,2 malul kaldığını, temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen davada maddi ve manevi tazminatın hüküm altına alındığını; ancak, gelirin asgari ücret üzerinde olması nedeniyle yeniden hesaplama yapılması gerektiğinden dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 14.05.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 69.430,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... vekili ve davalı ..., zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 69.430,00 TL. tazminatın 6.395,00 TL"sinin tüm davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline ve bakiyesinin davalı gerçek kişilerden müteselsilen tahsiline dair verilen hükmün, davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 02.04.2015 tarih, 2013/610 Esas ve
    2015/5279 Karar sayılı ilamı ile; "davaya konu edilen tazminat miktarının artırılmasına ilişkin 14.05.2013 tarihli ıslah dilekçesinin davalılara tebliğ edilip savunmalarının alınmasıyla hüküm tesisi gerekirken, savunma haklarını kısıtlar biçimde karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın belirsiz alacak davası olduğu ve zamanaşımı süresi içinde açıldığı, dava açılması ile kesilen zamanaşımının belirsiz olan alacak kesimi için de kesildiği, ıslah edilen bölümün zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 69.430,00 TL. tazminatın 6.395,00 TL"sinin tüm davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline ve bakiyesinin davalı gerçek kişilerden müteselsilen tahsiline dair verilen hükmün, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 06.10.2016 tarih, 2016/12609 Esas ve 2016/8619 Karar sayılı ilamı ile; "önceki bozma ilamı ile oluşan usuli kazanılmış hakkın gözetilmesi, dava tarihi ile dilekçeler dikkate alındığında davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilemeyeceği de gözetilerek zamanaşımı savunması üzerinde durulup karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 69.430,00 TL. maddi tazminattan sigorta şirketi ... Sigorta A.Ş. tarafından ödenen 6.395,00 TL"nin mahsubu ile kalan 63.035,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalı ..."ndan tahsiline; davalı ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine; davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına; daha önce temyize konu edilen ve bozma sebebi yapılmadığı için kesinleşen yönlerin, yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacı, 28.09.2011 tarihinde, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı kısmi davada 8.000,00 TL. tazminat isteminde bulunmuş; dava dilekçesinin 10.10.2011"de usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davalı ... tarafından,
    cevap dilekçesi sunulmamış ve zamanaşımı def"i de ileri sürülmemiş; önceki bozma ilamları uyarınca, ıslah dilekçesi tebliğ edilen davalı ... vekili tarafından ıslaha karşı zamanaşımı def"i ileri sürülmüştür. Davalı ... tarafından, davaya karşı zamanaşımı def"i ileri sürülmediği ve sadece ıslahla artırılan bölüm için zamanaşımı def"i ileri sürüldüğü halde, adı geçen davalı yönünden, zamanaşımı nedeniyle davanın tümden reddine karar verilmiştir.
    Zamanaşımının, doğmuş bir alacağa son veren sebeplerden olmadığı, sadece alacağın talep edilebilmesi imkanını ortadan kaldırdığı ve hukuki mahiyetinin itiraz değil def"i olduğu dikkate alındığında; ancak, ileri sürüldüğü takdirde ve sadece ileri süren taraf bakımından dikkate alınabileceği açıktır. Zamanaşımı, hakimin re"sen dikkate alabileceği borcu sona erdiren itiraz sebeplerinden farklı olarak, sadece ileri süren taraf lehine uygulama alanı bulur.
    Zamanaşımı müessesesinin hukuki mahiyeti nedeniyle, davada zamanaşımı def"ini yasal cevap süresi içinde ileri sürmeyen davalı ..."nun, dava dilekçesinde talep edilen 8.000,00 TL"lik alacak kısmı için zamanaşımından yararlandırılamayacağı; sadece ıslah edilen bölüm için zamanaşımı savunmasına itibar edilebileceği dikkate alınarak, davaya konu edilen 8.000,00 TL"lik bedelden bu davalının da sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara