Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3435 Esas 2020/1376 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3435 Esas 2020/1376 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3435
Karar No : 2020/1376
Karar Tarihi : 13/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3435 Esas 2020/1376 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3435 E.  ,  2020/1376 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, destek ..."un 11/02/2010 tarihinde içinde bulunduğu davalı ... Diyaliz"e ait davalı ..."in sevk ve idaresindeki ... plakalı araca davalılardan ... Nakliyat Şirketine ait ve davalı ..."ın kullandığı ...plakalı çekici ve buna bağlı... plakalı yarı römork"un çarpması sonucu ağır yaralanarak kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere asıl davada tüm davacılar için 15.000,00 TL olarak talep ettiği maddi tazminat talebini birleştirilen davada davacı ... için 42.079,34 TL maddi tazminata çıkarmış ve bu miktarın tahsili ile tüm davacılar için toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ...Ş vekili, poliçeden dolayı sorumluluklarının bedeni zararlarda azami 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limiti bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Uluslararası Nakliyat ve Dış Ticaret Ltd. Şti. vekili ve davalı ..., duruşmadaki beyanlarında bilirkişi raporunu ve davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
    Diğer davalılara duruşma günü bildirir davetiye tebliğ edilmiş, ancak davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacılar vekili ile davalı ... Uluslararası Nakliyat ve Dış. Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 16.02.2017 gün ve 2014/17534-2017/1523 sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; 2017/586 E. sayılı dosya bakımından davacı ..."un maddi tazminat talebinin kabulü ile 14.980,00 TL"nin tahsiline, davacı ... ve ..."un maddi tazminata yönelik taleplerinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL ve davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, 2013/803 E. sayılı birleşen dosya bakımından davacı ..."un maddi tazminata yönelik davasının kabulü ile 27.079,34 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
    2-Kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk trafik sigortacısı olan davalı ...Ş."nin, TTK.nun 1299/1. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 1292/1, 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2-b. maddesi uyarınca
    rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde davalı yönünden temerrüt gerçekleşmektedir. Davalı ..., 16.12.2010 tarihinde davacı tarafın yaptığı başvuruyu reddetmiştir. Mahkemece anılan düzenleme uyarınca, davalı ... şirketine daha önce yapılmış bir ihbar bulunup bulunmadığı araştırılarak, davalı ... red tarihinden önce temerrüde düştüğünün kanıtlanması halinde temerrüt tarihinden, aksi halde davalı ... şirketinin red tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile red tarihinden (16.12.2010) itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ile dava tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru olmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 13/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara