Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3276 Esas 2020/1777 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3276 Esas 2020/1777 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3276
Karar No : 2020/1777
Karar Tarihi : 20/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3276 Esas 2020/1777 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3276 E.  ,  2020/1777 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... Başkent Ulaşım ve ... Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Aş vekili ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar, davalıların zorunlu mali mesuliyet sigortası ve üçüncü şahıs mali muhtelif sorumluluk sigortacısı, işleteni, sürücüsü ve istihdam edeni oldukları ... plaka sayılı aracın sürücüsünün kusuru ile meydana gelen kazada, davacı ..."nin eşi, diğer davacıların babası olan ..."ın vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her bir davacı için 1.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının, ... için 250.000,00 TL, ... için 200.000,00 TL ve ... için 200.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı taraf, yargılama sırasında taleplerini, maddi tazminat isteği yönünden ıslah ederek; ... için 485.699,93 TL, ... için 45.231,71 TL, ... için 98.601,27 TL"ye çıkarmıştır.
    Davalılar ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre Davanın maddi tazminat isteği yönünden kabulüne; davacı ... için 485.699,93 TL, ... için 45.231,71 TL, ... için 98.601,27 TL’nın dava tarihinden itibaren davalı ... yönünden yasal, diğer davalılar yönünden avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, Davanın manevi tazminat isteği yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 100.000,00 TL, ... için 50.000,00 TL, ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren davalı ... yönünden yasal, diğer davalılar yönünden avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, karar verilmiş, hükme karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, Davalı ... ve davalı BUGSAŞ vekillerinin tüm istinaf istemlerinin reddine, Davalı ... AŞ vekili ve ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 30.12.206 tarihli 2014/1882 esas, 2016/872 karar sayılı kararının usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunmaması nedeni ile kararın kaldırılmasına, HMK 353/1-b.2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, Davanın maddi tazminat isteği yönünden kısmen kabulüne; davacı ... için 457.502,12 TL, ... için 45.231,71 TL, ... için 98.601,27 TL’nın dava tarihinden itibaren davalı ... yönünden yasal, diğer davalılar yönünden avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davanın manevi tazminat isteği yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 100.000,00 TL, ... için 50.000,00 TL, ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren davalı ... yönünden yasal, diğer davalılar yönünden avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... Başkent Ulaşım ve ... Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Aş vekili ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin tüm, davacı vekilinin 2 nolu bent kapsamı dışında, davalı ... şirketin vekili ve davalı ... Başkent Ulaşım ve ... Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Aş vekili 3 nolu bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Yargılama sırasında tazminatın hesaplanması amacıyla 10.05.2016 tarihli hesap bilirkişisi raporu ve 11.10.2016 Tarihli hesap bilirkişisi raporu alınmış olup ilk derece mahkemesince 10.05.2016 Tarihli hesap bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise davacı eşin yaşı ve diğer şartlar göz önünde bulundurulduğunda, olay tarihi itibari ile 51 yaşında olan ve 18 yaş altında çocuğu bulunmayan eşin evlenme şansının %1 olarak kabul edilmesi uygun olduğundan, bu yönde hesaplama yapan ikinci rapor oluşa ve yasaya uygun olup, karara dayanak alınması gerekirken, ilk hesap bilirkişisi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olması nedeni ile Davalı ... AŞ"nin bu yöndeki istinaf istemi kabul edilmiş; 11.10.2016 tarihli hesap bilirkişisi raporu hükme esas alınarak ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç doğru değildir.
    İlk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporları incelendiğinde; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan 10.05.2016 tarihli raporda davacı eşe ayrılan pay oranlarına bakıldığında davacı eşin çocuklarla birlikte hak sahibi bulunduğu dönemde davacı eşe %33 oranında pay verilmiş, davacı eş ve 1 çocuğun bulunduğu dönemde davacı eşe %40 oranında pay verilmiş, çocukların destekten çıktığı eşin tek hak sahibi olduğu dönemde ise eşe %50 oranında pay verilmiştir. Diğer taraftan Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan 11.10.2016 tarihli hesap bilirkişisi raporundaki pay oranları incelendiğinde ise; davacı eşin davacı çocuklarla birlikte hak sahibi olduğu dönemde davacı eşe %33 oranında pay verilmiş, davacı eş ve 1 çocuğun bulunduğu dönemde davacı eşe %40 oranında pay verilmiş, eşin destek alan tek kişi olduğu aktif döneme bakıldığında ise eşe %45 oranında pay verilmiş olduğu görülmektedir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre eşin destek alan tek kişi olarak bulunduğu dönemde aktif dönem pasif dönem ayrımı yapılmaksızın eşin pay oranı %50 dir. Görülmektedir ki davacı eş için hesaplanan miktarların her iki raporda farklı olmasının nedeni Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtildiği gibi sadece evlenme ihtimali indiriminden
    ../..

    -4-
    2018/3276
    2020/1777

    kaynaklanmamakta, ayrıca eşin destek alan tek kişi olduğu aktif dönemdeki pay oranının her iki bilirkişi raporunda farklı kabul edilmesinden de kaynaklanmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince belirtildiği üzere davacı eşin hakettiği tazminattan yeniden evlenme indirimi yapılması doğru olmakla birlikte 11.10.2016 tarihli raporda davacı eş için eşin destek alan tek kişi olduğu aktif ve pasif dönemin tümünde eşe %50 pay oranı ayrılması gerekirken %45 pay oranı ayrılarak davacı eş aleyhine hesaplama yapıldığı görülmektedir. O halde yapılacak iş ; davacı eşe doğru pay oranının ayrıldığı ilk derece mahkemesince hükme esas alınan 10.05.2016 tarihli hesap raporundaki tazminat miktarı esas alınarak o raporda evlenme indirimi yapılmadığı gözetilmek suretiyle hesaplanan tazminattan evlenme indirimi yapılması ve sonuç tazminata ulaşılmasıdır.
    3-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    4-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin manevi tazminatın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin tüm, davacılar vekilinin, davalı ... Başkent Ulaşım ve ... Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilinin ve davalı ... şirketin vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... Başkent Ulaşım ve ... Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Aş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin manevi tazminatın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 6100 sayılı HMK 373/2 maddesi uyarınca dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 42.980,59 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... Genel Müdürlüğünden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... ile ... Başkent Ulaşım ve ... Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş."ye geri verilmesine, 20/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara