Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3017 Esas 2020/2734 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3017 Esas 2020/2734 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3017
Karar No : 2020/2734
Karar Tarihi : 05/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3017 Esas 2020/2734 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3017 E.  ,  2020/2734 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili ve davalı ... (...) Sigorta Aş vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı ... şirketlerine sigortalı bulunan, davalı sürücüler idaresindeki araçların sebep olduğu kaza neticesinde yaya konumunda olan davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 180.000,00 TL maddi tazminatın ... Sigorta A.Ş ve ...nin sorumluluğunun kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olması kaydıyla kaza tarihi olan 11/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal fazili ile birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 03/12/2014 tarihli beyan dilekçesi ile davalı ... İsviçre Sigorta A.Ş ile uzlaştıklarını ve ödenecek olan maddi tazminat bedeline ilişkin olarak %75 oranında taraflarına ödeme yapıldığını, davalı ... Sigorta A.Ş tarafından davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne; İş gücü kaybı zararı olan 171.007,78 TL ve tedavi gideri olan 10.000,00 TL"nin davalılar ... ve ... Sigorta
    A.Ş"nin % 25 kusurları nispetinde ve dava dilekçesinde ki talep dikkate alınarak hesaplanan 45.000,00.-TL maddi tazminatın davalılar ... ve ...den davalı şirket için dava tarihinden diğer davalı ... için haksız fiil tarihi olan 11.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...den(... Sigorta A.Ş."den poliçe limiti dahilinde) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davalı ... Sigorta A.Ş ve sigortalısı davalı ... aleyhine maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle reddine, 30.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden(11.08.2008) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... ( ...) Sigorta AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... (...) Sigorta Aş vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan
    nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... (...) Sigorta AŞ vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı 3.038,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... (...) A.Ş"den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara