Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2829 Esas 2020/686 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2829 Esas 2020/686 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/2829
Karar No : 2020/686
Karar Tarihi : 04/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2829 Esas 2020/686 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/2829 E.  ,  2020/686 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... Mirasçıları vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davacı ..."in, aynı zamanda ev sahibi olan davalı ..."ya ait inşaat işlerinde çalıştırılmak üzere davalı ..."nin malik ve sürücüsü olduğu kamyonetin kasasında yolcu olduğu esnada aracın freninin patlaması sonucu meydana gelen 17.05.2005 tarihli kazada yaralandığını, davalıların kamyonetin ön kısmına binmelerine rağmen davacı ..."i güvenlik önlemlerine ve trafik kurallarına aykırı olarak kamyonetin kasasında götürerek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiklerini, davacının kalıcı olarak sakatlandığını beyanla, davacı ... "in işten ve güçten mahrumiyeti sebebiyle 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın, eş ... için 10.000,00 TL, çocukları ... için ayrı ayrı 5.000,00’er TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., davacı ...’nin kendi ısrarı ile araca bindiğini, herhangi bir ücret almayıp hatır taşımacılığı yaptığını, aracın freni patlamasından dolayı kaza meydana geldiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., davacı ...’nin işçisi olmadığını, eşinin mezar taşını yaptırmak için mezar ustası ile birlikte köye giderken davacı ...’nin de gelmek istediğini, ancak ...’nin kasada yolcu taşımanın yasak olduğunu söyleyerek karşı çıktığını, kendilerinin aracın önüne binip hareket ettiklerini, yolda kaza yaptıklarını, ...’nin araca bindiğini görmediğini, kazadan sonra araçtan indiklerinde ...’yi kaza yerinde yaralanmış şekilde gördüklerini, ...’nin araca habersizce bindiğini savunarak, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; davacı ..."in maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... mirasçıları ile davalı ... yönünden olay tarihi olan 17.05.2005 tarihiden itibaren, davalı ... Şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, ıslahla artırılan talebin reddine, davacı ..."in davalı ... Şirketi dışındaki davalılara karşı talep etmiş olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 17.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... mirasçıları ile davalı ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ..."in davalı ... Şirketi dışındaki davalılara karşı talep etmiş olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 17.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... mirasçıları ile davalı ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... (...)"in davalı ... Şirketi dışındaki davalılara karşı talep etmiş olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 17.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... mirasçıları ile davalı ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...(...)"e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ..."in davalı ... Şirketi dışındaki davalılara karşı talep etmiş olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 17.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... mirasçıları ile davalı ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ..."in davalı ... Şirketi dışındaki davalılara karşı talep etmiş olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 17.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... mirasçıları ile davalı ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacıların davalı ... Şirketine karşı açmış oldukları manevi tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının, davalı ... vekili ve davalı ... Mirasçıları vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden
    hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Davacı taraf dava dilekçesinde; davalı ... şirketi yönünden poliçe limiti ile sorumlu olduğu belirtilerek manevi tazminat isteminde bulunmamıştır. Bu durumda mahkemece; davacının davalı trafik sigortacısının manevi tazminattan sorumlu olmadığı ve davacı tarafın da davalı ... şirketinden manevi tazminat isteminde bulunmadığı gözetilmesi gerekirken davalı ... şirketine açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi ve davalı ... şirketi lehine ret vekalet ücreti hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair, davalı ... vekilinin ve davalı ... Mirasçıları vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.052,24 TL kalan onama harcının davalı ... ve davalı Halil Mutlu mirasçıların"dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 04/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara