Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2767 Esas 2020/1981 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2767 Esas 2020/1981 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/2767
Karar No : 2020/1981
Karar Tarihi : 24/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2767 Esas 2020/1981 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/2767 E.  ,  2020/1981 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı .... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davacının, yolcu taşımacılığı yapan davalı ..."nin sattığı biletle şehirlerarası yolculuk yaptığı esnada, otobüste bulunan su kaynatma makinesindeki sıcak suyun davacının bel ve kalça bölgesine dökülmesiyle oluşan olayda, davacının vücudunda 2. derece yanık oluşacak biçimde yaralandığını, tatil için geldiği Türkiye"deki tüm günlerinin tedaviyle geçtiğini, Almanya"ya döndükten sonra da 6 ay boyunca tedavisinin devam ettiğini, 8 hafta işgöremezlik raporu verildiğini ve davacının 1.600 Euro (3.760,00 TL.) kazanç kaybına uğradığını belirterek, 8.000,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı .... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 6.217,12 TL. maddi tazminatın, olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsiline, davalı ... Sigorta"nın 2.537,12 TL. tedavi giderinden sorumlu tutulmasına, davalı Generali Sigorta hakkındaki maddi tazminat isteminin reddine; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL"nin olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı ..."den tahsiline, diğer davalılar hakkındaki manevi tazminat isteminin ve fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen hükmün, davacı vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı .... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 08.05.2017 tarih, 2014/23891 Esas ve 2017/5091 sayılı ilamı ile; "6100 sayılı HMK"nun 124. maddesindeki iradi taraf değişikliği şartları bulunmadığı halde, sigorta şirketlerinin davaya dahili davalı olarak eklenip haklarında hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu; olaydaki kusur durumu ile zararın ağırlığına göre, davacı için hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğu; yolcu taşımacılığı yapan araç içinde ve taşıma sırasında davaya konu zararın meydana geldiği gözetilerek ve davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebiyle bağlılık ilkesi de dikkate alınarak, maddi tazminat bakımından temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesinin de doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı .... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 6.297,12 TL. maddi tazminat ve 17.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte adı geçen davalıdan tahsiline; fazla isteğin reddine; sigorta şirketlerinin davada taraf sıfatı bulunmadığından haklarında hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına; ihbar olunan konumunda olan ve davada taraf sıfatı bulunmayan sigorta şirketleri hakkında hüküm tesis edilmeyişinde bir isabetsizlik bulunmamasına; davacı için manevi tazminatın takdirinde, TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı .... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı dava dilekçesinde, davaya konu edilen maddi tazminat için avans faizi ve manevi tazminat için yasal faiz isteminde bulunmuş; mahkeme ilk hükmü, davacı yanın talebiyle bağlılık ilkesi de gözetilerek sadece maddi tazminat yönünden ticari faize karar verilmeyişi nedeniyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamının kapsamı ve davacının talebi de aşılarak hem maddi hem de manevi tazminat için avans faizine karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nun 26/1. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi gereği, manevi tazminat yönünden yasal faize karar verilmeyişi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 1. bendinin 3. cümlesindeki "avans faizi ile" ibaresi hükümden çıkartılarak, yerine "yasal faizi ile" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...."ye geri verilmesine 24/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara