17. Hukuk Dairesi 2018/1642 E. , 2021/2526 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... tarafından keşide edilen çekten davalı ...’dan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2012/6499 sayılı dosya ile takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 28345 ada 1 parselde kayıtlı E Blok 9 nolu bağımsız bölümün gayrı resmi eşi ...’e devredildiği, söz konusu devrin muvazaalı, mal kaçırma gayesi ile yapıldığını beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava konusu gayrımenkulün davalı ... tarafından ...’a devredildiğini beyan ederek, ...’ın davaya dahil edilmesi, davalı ... ile Ramazan arasındaki tasarrufun da iptal edilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Mahkemece davalı ...’in davalı borçlu Osman’ın çocuklarının annesi olduğu, gayrı resmi eşi olduğu, davalı ...’ın da davalı borçlunun çalışanı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
Davacı tarafından davalı ... aleyhine başlatılan Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2012/6499 sayılı icra dosyasının dayanağı olan 10.08.2012 tanzim, 13.08.2012 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli çek ve 09.08.2012 keşide tarihli 30.08.2012 vade tarihli 90.000,00 TL bedelli çek olduğu görülmektedir.
Davacı vekilinin dosyaya ibraz ettiği 17.07.2012 tarihli protokole göre davalı borçluya 300.000,00 TL borç verildiği, borcun ne şekilde geri ödeneceğinin iş bu protokol ile düzenlendiği ve davalı borçludan ileri tarihli çeklerin alındığı, dava konusu çeklerin de bu protokole göre davalı borçlu tarafından düzenlenip davacıya verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu tasarrufun tarihi 01.08.2011 olup, davacının alacağının dayanağının ise 17.07.2012 tarihli protokol olduğu, protokol öncesine dayalı davalı borçlu
ile arasında herhangi bir ticari ilişki olduğunun iddia edilmemesi, borcun dayanağının davalı borçluya 17.07.2012 de verilen borç olduğunun belirtilmiş olmasına göre, tasarrufun borcun doğumundan önce olduğunun kabulü ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.