Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1523 Esas 2020/245 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1523 Esas 2020/245 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/1523
Karar No : 2020/245
Karar Tarihi : 29/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1523 Esas 2020/245 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1523 E.  ,  2020/245 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacı bankanın dava dışı borçlu ... Dayanıklı Tüketim Malları İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ..."den alacaklı olduğunu, davacı banka tarafından dava dışı borçlu ... Dayanıklı Tüketim Malları İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. lehine, davalı ..."in müteselsil kefaletiyle 11/03/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığını, ancak kredinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2014/10406 sayılı takip dosyası ile (takip çıkışı olarak) 471.818,62 TL üzerinden takibe geçilmiş olup takibin kesinleştiğini, davacı bankanın alacağını teminen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/08/2014 tarih ve 2014/289 D.İş. sayılı dosyası ile alınan ihtiyati haciz kararının, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2014/10406 sayılı dosyasından uygulandığını ve yapılan ihtiyati haciz işlemi neticesinde borçluların borcu karşılamaya yeterli miktarda malvarlığı
    bulunamadığını, davalı ..."in ...,...,... köyü, ... parselde bulunan taşınmazını 120.000,00-TL bedelle davalı ..."a 05/05/2014 tarih ve 3326 yevmiye nolu işlem ile...,...,... parsel, 2 nolu bağımsız bölümü 85.000,00-TL bedelle davalı ..."a 22/07/2014 tarih ve 4832 yevmiye nolu işlem ile, ...,...,... ada 81 parsel, 8 nolu bağımsız bölümü 86.334,00-TL bedelle davalı ..."ya 02/06/2014 tarih ve 3585 yevmiye nolu işlem ile sattığını, davaya konu ve yukarıda belirtilen taşınmazların, gerçek değerlerinin çok altında bedellerle satıldığını, davalılar gerçekte birbirlerini çok iyi tanımakta olup, müvekkil bankadan mal kaçırma kastını çok iyi bildiklerinin sabit olduğunu belirterek, dava konusu tasarrufların İİK."nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK."nun 19. maddesi gereğince davacı banka yönünden iptaline ve davacı bankaya söz konusu taşınmazlar üzerinde cebri icra yapabilme yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacının dava dilekçesindeki iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, satıcı ile bir akrabalıkları ve satış öncesinde bir tanışıklıkları bulunmadığını, yatırım amacıyla bir taşınmaz almayı planladığını ve bunu da çevreleriyle paylaştığını, bu nedenle aynı binada oturan öğretmen arkadaşlarının aracılığıyla taşınmazı satın almaya karar verdiklerini, satıcının iki bankaya olan borçları ödenerek taşınmazın satın alındığını, bu nedenle davacının iddia ettiği şekilde İİK 278. maddesi gereğince iptale tabi bir tasarruftan söz edilemeyeceğini, müvekkilinin taşınmazı rayiç değerinde satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar tarafından yasal süresi içinde cevap dilekçesi verilmediği, davalı ...’ın ilerleyen aşamalarda, taşınmazın üzerindeki ipotek ile yükümlü alındığının ve aylık 5.000,00-TL olan ipotek borcunun kendisi tarafından ödendiğinin belirtildiği görülmüştür.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... yönünden açılan davanın kabulüne, diğer davalı ... yönünden ise açılan davanın kabulü ile taşınmaz dava tarihinden sonra dava dışı ...’e temlik edilmiş bulunduğundan dolayı davacı alacaklının talebi üzerine tazminata dönüştürülmesine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nce davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/05/2017 tarih, 2016/274 E- 2017/129 K sayılı ilamının 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzeltilmesine, esasa ilişkin yeni hüküm tesisine, davanın kabul edilen kısımları için alınan harcın yasal düzenlemeye uygun olmadığı gerekçesiyle harç ve vekalet ücretinin, her bir davalı için, satın aldıkları taşınmazın belirlenen değerine göre, borç miktarı ile kıyaslanarak hangisi az ise onun değerine göre ve satın alan davalı ile zorunlu dava arkadaşı olan borçlu ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 29/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara