Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/2763 Esas 2021/2762 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/2763 Esas 2021/2762 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2021/2763
Karar No : 2021/2762
Karar Tarihi : 16/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/2763 Esas 2021/2762 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2021/2763 E.  ,  2021/2762 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkime ilişkin hakem heyeti kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekilinin 23.04.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında 68 AR 968 plakalı motosiklette yolcu olduğunu, kazadan dolayı %12 maluliyetinin ve 6 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğunu, fazlaya ilşkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL sürekli ve 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı ... Hesabından tahsilini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesi ile dava değerini 50.212,86 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili motosikletin sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduklarını, olayda hatır taşıması olduğunu, 11.07.2018 günü 84.622,00 TL"yi başvurana yargılamadan önce ödediklerini, bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından başvuranın talebinin kabulü ile 50.212,86 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 11.07.2018"den itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... Hesabından tahsili ile başvurana ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazı reddedilmiş, davalı vekili işbu kararı temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin
    kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeni ile işgöremezlik tazminat talebine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK"nun 87/1. maddesinde "Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir" düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Anılan kanun hükmünün atıf yaptığı genel hükümler, Türk Borçlar Kanunu"nun sorumluluğa ilişkin hükümleri olup, böylesi durumda 818 sayılı BK"nun 43. (6098 sayılı TBK"nun 51.) maddesi uygulama alanı bulacaktır.
    Somut olayda dosya kapsamından davacı çocuğun motosikletin arkasında yolcu olduğu, kendi isteği ile bindiği, olay günü Çekişler köyüne 23 Nisan Kutlamaları için gittikleri, Korucu köyüne geri dönüş sırasında kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
    Davalı davacının hatır için taşındığı savunmasında bulunarak bu sebeple tazminattan indirim yapılmasını talep etmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu ve İtiraz Hakem Heyetinin dosyada davacının hatır için taşındığına dair bilgi ve belge bulunmadığından olayda hatır taşıması olmadığını kabul ederek tazminattan indirim yapmadığı görülmektedir.
    Davacı taraf davalının hatır taşıması define karşı, araçta menfaat karşılığı taşındığını ispatlar delil sunmamıştır. Dosya kapsamından ve Savcılık soruşturma dosyasındaki ifadelerden davacının yolcu olduğu araçta hatır için taşındığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu açıklamalar karşısında Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca talep edilen tazminat miktarı üzerinden %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak tazminatın belirlenmesi gerekirken yazılı oluğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    3-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK md. 52 maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması
    halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
    Somut olayda; kazadan sonra düzenlenen tespit tutanağında davacının koruyucu tertibatının bulunup bulunmadığına ilişkin tespite rastlanmamıştır.
    Hükme esas alınan 09.03.2018 tarihli Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı"nın Maluliyet Raporuna göre davacının %12 kalıcı maluliyetinin ve 6 ay geçici iş göremezliği olduğu, yaralanmasının sağ uyluk tam orta kısmında kırık, sağ femur lateralde insizyon skarı, sağ tibia önünde skarların ve sol ayak bileğinde insizyon skarı olduğu bacak kaslarındaki atrofiye bağlı özürlülük olduğu rapor edilmiştir.
    Bu durumda, davacının kazalı motosiklete koruyucu ekipman olan dizlik kullanmaksızın bindiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılması gerekmektedir. Buna göre hesaplanan tazminattan Dairemiz uygulamalarına göre 6098 sayılı TBK md. 52. maddesi gereğince %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılması gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi da doğru görülmemiştir.
    4-Kabule göre 21.12.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan AAÜT’nin Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret madde 17"ye göre “Hakem önünde yapılan hertürlü hukuki yardımlarda bu tarife hükümleri uygulanır. Sigorta Tahkim Komisyonu’nca tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen ücreti esas almak ve 03.06.2007 tarihli 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nundaki beşte birlik orana uyulmak kaydı ile tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmedilir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmüne göre Sigorta Tahkim Komisyonuna intikal eden hakem dosyalarında taraflar bakımından uygulanacak vekalet ücreti tarifesi belirlenmiştir. Ayrıca 19.01.2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 29598 sayılı Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6/son maddesine göre, takdir edilmesi gereken vekalet ücreti AAÜT’ye göre Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i ancak hesaplanan miktarın
    maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, AAÜT uyarınca hesaplanan nispi vekalet ücreti takdir edilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, davacı için 5.873,00 TL nisbi vekalet ücretinin tamamına hükmetmiş, davalı vekilinin vekalet ücreti yönünden de karara itiraz etmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti davalı vekilinin itirazının reddine karar vermiştir.
    Yukarıda açıklanan ilkelere göre davacı yararına hükmedilmesi gereken vekalet ücreti AAÜT’ne göre Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i olması gerekirken vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü İtiraz Hakem Heyeti Kararının BOZULMASINA; dosyanın işlem yapılmak üzere İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara