17. Hukuk Dairesi 2021/2095 E. , 2021/2605 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, tek taraflı trafik kazasında araç içerisinde yolcu olan davacının yaralandığını ve malul kaldığını, kazanç kaybı olduğunu, aracın kaza tarihindeki trafik sigortacısı olan davalı ... Genel Sigorta şirketinin sigorta poliçesinin limiti dâhilinde zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK"nın 107. maddesi gereğince şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10/05/2016 havale tarihli dilekçesinde, bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 67.160,25 TL"ye yükseltmiştir.
Davacı vekili birleşen davada ise, asıl davada alınan son rapordaki tespit edilen 86.746,92 TL’nin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasından ve yapılan yargılama sonunda; kök dosya yönünden (2019/291 Esas), davacının davasının kabulü ile 67.160,25 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 11/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Şirketinden (davalı ... şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumlu tutulmasına) alınarak davacıya verilmesine, birleşen dosya yönünden (2020/83 Esas), davacının davasının kabulü ile 86.746,92 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 24/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Şirketinden (davalı ... şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumlu tutulmasına) alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Davalıya davadan önce başvuru yapılmadığı anlaşılmakla, davalı, dava tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, faiz başlangıcının asıl ve ek davaya konu edilen kısım yönünden asıl dava tarihi (11.11.2013) olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil bozma sebebi ise de, bu husustaki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle birleşen dava davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile 2-A numaralı bendindeki “24.02.2020”ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “11.11.2013” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen davada davacıya geri verilmesine 11/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.