17. Hukuk Dairesi 2020/824 E. , 2021/2980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı birleşen davada davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkilinin 07/04/2011 tarihinde davalılardan ..."a ait davalılardan ... sevk ve idaresindeki ... plakalı traktörün karıştığı kaza nedeni ile yaralandığını, bu kaza neticesinde malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalınması kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 3.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Birleşen Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin
2018/426 esas sayılı dosyası yönünden davacının davasının kabulüne, 755,95 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 116.006,13 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 116.762,08 TL"nin birleşen dosyanın dava tarihi olan 31/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte asıl dosya yönünden tahsilde tekerrür olmamak şartıyla davalı ... Hesabından alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı birleşen davada davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Samsun Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ndan yararlanma olanağının ortadan kalkmış olması durumunda, 5684 Sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereğince kazaya neden olan motorlu aracın kimliği belirsiz ise, kaza sırasında geçerli poliçesi yoksa veya eksikse, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflas etmişse veya ruhsatı iptal edilmişse, çalınan veya gasp edilen araçlardan dolayı işleten sorumlu tutulamıyorsa, ...’na başvurulabilecektir. ... işletenin kusuru nispetinde sorumludur.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi
“(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak
cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda kaza tarihi 07.04.2011 Güvence Hesabına açılan birleşen dava tarihi ise 31.12.2018 olup davacı davalı ...’na başvurmadan doğrudan 31.12.2018 tarihinde dava açmış, davalı ... davacıların sigorta şirketine başvurmaksızın doğrudan doğruya dava açma hakları olmadığını savunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince " kazanın meydana geldiği tarihte 2918 sayılı kanunun 97. maddesindeki sigorta şirketine başvurunun dava şartı olduğuna dair düzenlemenin bulunmadığını, usul ekonomisi, kaza tarihi kanun değişikliği ve ZMMS genel şart hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, KTK 97. maddesindeki hükmün tamamlanabilir bir dava şartı olduğunu, dava dilekçesinin davalı ... hesabına tebliğ edildiğini, mahkemece olayda davacıya dava şartının yerine getirilebilmesi için süre verilmesi halinde kanun düzenlemeye göre davacı tarafın dava dilekçesinin bir örneğini güvence hesabına tebliğ etmesiyle sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirilmiş olduğunun kabulü gerekeceği ve sigorta şirketinin ödeme yapmaması halinde yasal süre beklendikten sonra mahkemece dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek karar oluşturacağı göz önüne alındığında, birleşen dava dosyasının da dava dilekçesinin davalı ... hesabına 11/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve güvence hesabının kazaya vakıf olduğu, kazaya ilişkin tüm bilgi ve belgelerinde birleşen dava dosyasında bulunduğu, güvence hesabının bu dilekçeye karşı ödeme yapacağına ilişkin veya araştırma yapacağına ilişkin bir beyanda bulunmadan davaya cevap verdiği ve usule ilişkin itirazlarını sunduktan sonra değişik ZMMS genel şartlarına göre hesaplama yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin sigorta kapsamı dışında olduğunu ileri sürerek davacı tarafa bir ödeme yapma niyetinde bulunmadığını gösterdiği, 14/02/2019 tarihinde verilen birleştirme kararından sonra da asıl dava dosyasında işlemlerin devam ettiği, davacı tarafın dava dilekçesini davalı tarafa tebliğ ettirmesi ve davalı tarafın da davaya ilişkin savunmasını sunması karşısında, sonradan tamamlanabilir dava şartının yerine getirildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava HMK"nın yürürlüğünden sonra açılmıştır. HMK"nin 114. maddesinde dava şartları gösterilmiş, 115/2. maddesindeki “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklindeki düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hakim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir. HMK"nin 114. maddesinde gösterilen dava şartı olarak belirlenen bir çok hususun tarafça giderilebilecek bir noksanlık olarak görüldüğü madde gerekçesinden de anlaşılmaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrası "Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu" belirtilmiştir. Dairemiz uygulamalarında sigorta davalarında örneğin dain-mürtehinden muvafakat alınması, İİK"nin 277. maddesinden kaynaklanan davada "aciz belgesi" gibi dava şartı ibrazı olarak kabul edilen hususlar bu eksiklik varsa dava usulden red edilmemekte bu eksiklik tamamlatılmaktadır. Somut olayda davacı zararın tazmini için ...’na yazılı olarak başvurmadan doğrudan doğruya dava açmış ise de, salt yazılı başvuru hususu belirli bir süre verilerek tamamlanabilecek dava şartı niteliğinde olmakla, davacıya davalı ...’na yazılı müracaat etmesi için kesin süre verilerek yukarıdaki açıklamalar ışığında sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle birleşen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen davada davalı ..."na geri verilmesine 19/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.