17. Hukuk Dairesi 2020/746 E. , 2021/2209 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 20/08/2013 tarihinde davacının yolcu olduğu davalıya trafik sigortalı kamyonet sürücüsü ... yaptığı tek taraflı kazada yaralandığını, kazanın oluşumunda sürücünün tam kusurlu olduğunu, davacının tam işgücü kaybına uğradığını ve ömür boyu bakıma muhtaç olduğunu her iki limit de 250.000,00"er TL olduğundan talep etme zorunluluğu doğduğunu, belirsiz alacak olarak davayı açtıklarını beyanla, 10.000,00 TL işgücü kaybına yönelik 10.000,00 TL sağlık giderine yönelik toplam 20.000,00 TL maddi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; davanın kabulüne, 500.000,00 TL tazminatın olay tarihi olan 20.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı bakımından; 2918 sayılı KTK"nın 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş
günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıdaki açıklamalar kapsamında hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde kaza tarihinden faiz işletilmesi doğru değil bozma sebebi ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden HMK"nın geçici 3/2 maddesi, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde yer alan "olay tarihi olan 20.08.2013 tarihinden" ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine "dava tarihinden" ibaresinin yazılmasına hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 03/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.