Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/649 Esas 2021/678 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/649 Esas 2021/678 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/649
Karar No : 2021/678
Karar Tarihi : 03/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/649 Esas 2021/678 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/649 E.  ,  2021/678 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -KARAR-
    Davacı vekili; 10/07/2012 tarihinde davalıların maliki, sürücüsü ve ZMSS poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarptığını ve davacının bu kazada ağır şekilde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere işgücü ve efor kaybı çerçevesinde şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın ve 30.000,00 TL manevi tazminatın -davalı ... sadece maddi tazminat ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olmak üzere- temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı .... Vekili; davalı ... şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, Adli Tıp Kurumu"ndan kusur raporu alınması ve zarar hesabı için dosyanın aktüer bilirkişisine gönderilmesi gerektiğini ve davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davacının iddia edilen kalıcı ve estetik sakatlığının Adli Tıp Kurumu vasıtası ile tespiti gerektiğini ve davalının kazadaki kusurunun yine bilirkişi marifeti ile tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...Kontrol Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacının sürekli sakatlık ve maluliyet oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu"na gönderilmesi gerektiğini, davacı yayanın kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğinden lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İhbar olunan ... Sigorta A.Ş. vekili; dava konusu kazaya karışan aracın davalı şirkete Kasko Sigorta poliçesi ile sigortası bulunduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi teminat limiti üzerinde kalan meblağdan İMM poliçesinde belirtilen teminat miktarı ile sınırlı sorumlu olabileceğini ve davacı tarafından talep edilen manevi tazminatın tutarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 2.881,72 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 1.000,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ...Kontrol Yapı San. Tic. Ltd. Şti."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08/05/2019 gün ve 2016/12112 Esas 2019/5676 karar sayılı ilamı ile "davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece davanın kısmen kabulü ile 2.881,72 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 2.000,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ...Kontrol Yapı San. ve Tic Ltd. Şti."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, bozmaya uyularak yapılan yargılamada, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, daha önce temyize konu edilip bozma kapsamı dışında bırakılan ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56.maddesi özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, mahkemece her ne kadar bozmaya uyularak karar verilmiş ise de, somut olayın özellikleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ATK raporunda da belirtildiği üzere kaza tarihinde 22 yaşında olan davacının kaza sonrası bacak kısmında oluşan izler dikkate alındığında davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 03/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara